SORU: Delillerin çatışması bahisleri; müteşabih, mecaz, kinaye kavramları çerçevesinde İslami Düşünce okullarının ortaya çıkış sebepleri nelerdir?
CEVAP: İslâm Düşüncesinin oluşumunda dini metinlerin kendi karakterlerinden kaynaklanan özellikler bulunmaktadır. Zahirleri açısından bakıldığında, Allah’ın sıfatları, insanın irade hürriyeti gibi konularda dini metinlerin kendi içerisinde çelişik ifadeler bulunmaktadır. Bu zaman zaman Kur’an ayetlerinin birbirleriyle çelişmesi şeklinde olduğu gibi, zaman zamanda Kur’an ayetlerinin hadislerle çelişmesi şeklinde tezahür etmiştir. Mesela Kur’an Yüce Allah hakkında ‘Allah’ın eli’, ‘O göğe yükseldi’ ve benzeri ifadeler kullanmaktadır. Yine Kur’an Yüce Allah’ın eşi ve benzerinin bulunmadığını, zamanda ve mekândan münezzeh olduğunu ifade eden ayetlere sahiptir. Bu ifadeler zahirleri itibariyle bir çelişki ortaya koymaktadır. İslâm fıkıh usulünde “tearuzü’l edille” delillerin çatışması bahisleri bu sorunu fıkıhla ilgili alanda çözümlemeye çalışır. Nitekim İslâm düşünce geleneği metinlerin zahirlerindeki bu çelişkileri anlamlandırmak için yoğun bir çaba gösterecektir. Kelam, Felsefe ve Tasavvuf okullarının ortaya çıkışında bu tür dini metinler belirleyici olacaktır (İbn Rüşd, 1985, s. 244-264). Ayrıca dinî metinlerin bünyelerinde barındırdığı kapalılığın belirleyici bir rolü vardır. Bazı ayet ve hadisler farklı şekillerde anlaşılabilmiştir. Bazı dini metinlerin anlamları herkesin aynı şeyi anlayabildiği şekilde açık ve seçik değildir. Dini ilimlerde bu olguya müteşabih, mecaz, kinaye, teşbihi, tecsimi ifadeler, müphem, müşterek, müşkil, mücmel ve hafi gibi kavramlarla işaret edilmiştir. Mesela Kur’an’ın Yüce Allah hakkında kullanmış olduğu sıfatların, isimlerin nasıl anlaşılacağı böylesi bir sorundur. Yüce Allah’ın cisim olduğunu ve bir cihette, bir yönde olduğunu bildiren ayetler bulunmaktadır. Yine Kur’an’da ölümden sonraki mahiyetlerle ilgili ifadelerin nasıl anlaşılacağı da böylesi bir sorundur. İslâm düşünce okulları hem dini metinlerin anlaşılmasını bir sorun olarak tartışacak hem de bunun yöntemine dair tartışmaları yürütecektir. Özellikle Kelam düşünce okullarının oluşumunda bu husus belirleyici olacaktır. Müteşabih, mecaz, kinaye ve benzeri kelimeler bu yöntem tartışmaları çerçevesinde kavramlaşacak ve kavramsal içerikleri belirlenecektir (İbn Haldun, s. 145-7; İbn Rüşd, 1985, 187- 188).