PERAKENDECİLİĞE GİRİŞ Dersi ULUSLARARASI PERAKENDECİLİK soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Deloitte’nin “Global Powers of 2012” adlı raporunda “2012 Yılının Global Perakandecilik Sektörü Trendleri” belli başlıklar altında sıralanmıştır. Rapora göre sektördeki eğilimler nelerdir?


CEVAP:

Deloitte’nin “Global Powers of 2012” adlı raporunda “2012 Yılının Global Perakandecilik Sektörü Trendleri” belli başlıklar altında sıralanmıştır. Rapora göre sektördeki eğilimler şöyle açıklanabilir:

1. İç Pazardan Uzak Pazarlara Yönelme: Küreselleşme perakendeciler için elbette yeni bir eğilim değildir. 2012’de perakendecilerin Asya-Pasifik, Afrika ve Güney Amerika gibi büyüme eğilimi gösteren ülkelere girme girişimlerini sürdürmeleri beklenmektedir. Perakendeciler sürekli bir büyüme sağlamak adına bu pazarlardaki operasyonel performanslarını geliştireceklerdir. Uluslarararasılaşma süreçleri boyunca perakendeciler, yeni gelişen pazarlarda başarının pazarlama modellerini ve ürün sunumlarını yerel pazarın ihtiyaç ve tercihlerine göre düzenlemeye, uyarlamaya önemli ölçüde bağlı olduğunu öğrendiler. Bu nedenle yabancı pazarlarda bu pazarı çok daha iyi tanıyan yerel/bölgesel yöneticilerini pazarlama ve satış planları geliştirme konusunda daha fazla yetkilendirme eğilimi gösterdiler. Son olarak yerel girişimciler hâlihazırda en iyi yerleri mağaza yeri olarak tuttukları ve sağlam bir yer bulma zor olduğu için, yabancı ülkelerde faaliyet gösteren perakendecilerin yeni pazarlarda gayrimenkul ve yeri konusunda dikkatli olmaları önerilmektedir. Perakendeciler sadece yeni gelişen pazarlarda büyüme arayışında olmayacaklar, aynı zamanda gelişmiş pazarlarda da pazar paylarını korumak ya da büyütmek üzere çoklu kanal stratejileri, mobil uygulamalar ve veri analizi geliştirmek için çalışacaklardır.

2. Çapraz Kanallar: Perakendeciler hem gelişen hem de gelişmiş ülkelerde çeşitli kanallar aracılığıyla yeni pazarlara girmektedirler. Örneğin, bir perakendeci bir ülkede mağaza açmak yerine pazarı test etmek için online mağaza açabilir. Çoğu perakendeci farklı kanal seçeneklerini kullanır (mağaza, katalog, online, sosyal ağ, dijital sergi, mobil gibi) . Bununla birlikte az sayıda perakendeci bu seçenekleri tüketicilerin nasıl çapraz (birarada) kullandığını tam olarak anlamakta (örneğin, indirimleri yakalamak için sosyal medya sitelerini kullanma, ürünü test etmek için mağazaya gitme ve sonra ürünü online alma gibi), çok çok daha azı da birbirini destekleyen, bütüncül, tutarlı ve kapsamlı bir çok-kanallı strateji uygulayabilmektedir. Tüketici kanallar arasında ayrım yapmayacağından perakendeci her bir kanal alternatifi için, ürün çeşitlerine erişimden müşteri bilgisine ya da sipariş bilgisine değin tam bir bütünleşme sağlamalıdır. Gelecek birkaç yıl içinde tüketicilerin en yakınlarındaki mağazalarda olan ürün bilgisi için ya da mağazadayken bir ürün siparişi vermek ve eve göndermek için bir mobil araç kullanacağı umulmaktadır. Önümüzdeki yıllarda daha yenilikçi kanal çözümleri geliştirilmeye devam edecektir. Perakendeciler ayrıca tüketicilerin mobilden sosyal ağa alışveriş deneyimlerinde farklı-çapraz kanallarını nasıl kullandıklarını çok iyi anlamalıdırlar. Yani satın alma öncesi, esnası ve sonrasında bu kanallarda nasıl hareket ettiklerini bilmek, fırsatları görmek imkânı verecektir.

3. Akıllı Telefonlar: Iphone 4S’in inanılmaz satış hızıyla (IPhone 4S pazara sunulduğunda 24 saat içinde 1 milyon, hafta sonu 4 milyonluk satışı yakalamıştı.) ve de akıllı telefonların en baskın tüketici teknoloji platformu olarak baş göstermesiyle, cep telefonsuz bir çoklu kanal uygulaması artık düşünülemez. Dahası cep telefonu kullanıcılarının önemli bir kısmı daha alışveriş çağına bile gelmemişlerden oluşuyorsa, cep telefonu ve sunacağı tüm kolaylıklar ve fırsatlar 2012 ve ilerleyen yıllarda perakendecilerin dikkate almak zorunda oldukları bir gerçektir. Tüketicilerin çapraz satın alma süreçlerini ve tercihlerini anlayabilen ve bunu da bütünleşik bir deneyim olarak sunabilen perakendeciler rekabette avantaj sahibi olacaklardır.

4. Veriden Kişiselleştirmeye: Veri analizi ve kişiselleştirme 2012 ve izleyen yıllarda da önemini koruyacaktır. Gerçekten de kişiselleştirme pek çok tüketici için önemli bir kriter olmaya başladı. Perakendecilerin tüketicilerle etkileşim kurduğu hemen tüm yeni kanallardan ( örneğin, satın alma noktasından mobile’a, sosyal medya sitelerine değin) tüketicilere ilişkin kapsamlı bilgi elde edilebilmektedir. Sektör bu verilerin analizinde olanaklarını ve kişiselleştirilmiş pazarlama kampanyaları ve deneyimler geliştirme becerilerini hızla geliştiriyor. Ancak perakendeciler için bu zengin veriyi nasıl en iyi şekilde analiz edecekleri ve bundan tüketicilerin ne istedikleri ve neye ihtiyaç duyacakları konusunda içgörüler çıkaracakları hala bir sorundur.

5. Mağazalar Ne Olacak?: Teknoloji insanlara alışveriş konusunda biçok radikal değişiklik sunsa da bildiğimiz, gerçek yaşamdaki mağazalar perakendeciliğin özü olarak kalacaktır. Fiziksel mağaza uzun süre nihai alışveriş yeri değil de daha çok, tüketicilerle daha sıcak bağlantıların kurulduğu ve daha geniş bir tüketici deneyiminin bir parçası bir yer olacakmış gibi görünmektedir. Değişim perakendeciyi işleyiş modellerinde birkaç yıl önce akla bile gelmeyen yollarla yenilik yapmaya ve yeniden düşünmeye zorlamaktadır.