BİLİŞİM HUKUKU Dersi Bilişim, İnternet ve Hukuk soru detayı:
SORU:
DNS nedir?
CEVAP: DNS (Domain Name System/alan adı sistemi) de bir TCP/IP servis protokolüdür. Bütün web siteleri bir IP adresi üzerinden yayın yapar. DNS bu alan adı adreslerini kişilerin anlayabileceği hale getirir. Örneğin tarayıcıya anadolu.edu.tr yazıl- dığında aslında bir IP adresine bağlanılır. DNS, kolay anlaşılabilir ve kullanılabilir makine ve alan isimleri ile makine IP adresleri arasında çift taraflı dönüşümü sağlar. IP adreslerinin gündelik hayatta kullanımı ve hatırlanması pek pratik olmadığı için domain isimlendirme sistemi kullanılır. Zira bir internet adresine 4 haneli bir numara karşılık ge- lir, a.b.c.d şeklindeki bu numaralara IP numaraları denir. Burada, a,b,c ve d 0-255 arasında değişen bir tam sayıdır. Böylesine uzun ve karmaşık sayıla- rı kullanıcıların her internete girişlerinde aradıkla- rı sayfaları bulmak için akılda tutmaları mümkün olmadığından, DNS’in ana amacı şu şekilde açık- lanabilir: Bir siteye erişmek istendiğinde, hangi site nerede ve hangi IP adresli bilgisayarda olduğu belirlenir ve kullanıcının istediği yere erişmesi sağ- lanır. DNS sistemi isim sunucuları ve çözümleyi- cilerinden oluşur. İsim sunucuları olarak düzenle- nen bilgisayarlar host isimlerine karşılık gelen IP adresi bilgilerini tutarlar. Çözümleyiciler ise DNS istemcileridir. DNS istemcileri de DNS sunucu ya da sunucuların adresleri bulunur. Bir DNS istemci bir bilgisayarın ismine karşılık IP adresini bulmak istediği zaman isim sunucuya başvurur. İsim sunu- cu yani DNS sunucuda eğer kendi veri tabanında öyle bir isim varsa bu isme karşılık gelen IP adre- sini istemciye gönderir. Bu sayede internet kulla- nıcılarının örneğin Google’a bağlanmak istedikle- rinde Google’ın şu anda internetteki adresi olan 74.125.224.83 adresini tarayıcılarına yazmalarına gerek kalmaz. Bunun yerine tarayıcısına www.go- ogle.com yazar ve DNS sunucusu, onu bu IP ad- resine yönlendirir.
İnternetin teknik alt yapısını oluşturmamakla birlikte, DNS kavramı ile yakından ilintili olan “alan adı” (domain name) kavramını da kısaca açıklamak gerekir. İnternet adresleri, IP ve alan adı denilen kısaltmalardan meydana gelmektedir (örneğin şirket adı). Alan adları ülkelere göre ay- rılır (ccTLD/country code top level domain). Ad- reslerin sonundaki tr, de, uk gibi ifadeler adresin bulunduğu ülkeyi gösterir. Örneğin tr Türkiye’yi de Almanya’yı, uk İngiltere’yi gösterir. ABD ad- resleri için bir ülke takısı kullanılmaz. Bunun ne- deni DNS ve benzeri uygulamaları oluşturan ülke ABD’dir. İnternet adresleri ülkelere ayrıldıktan sonra .com, .edu, .gov, .biz, .tv, .org gibi daha alt bölüme ayrılırlar (gTLD/generik top level doma- in). Böylece alan isimleri bir yandan .com, .net gibi birinci derece alan isimlerinden (TLD) diğer yandan kişilerin sanal adresini oluşturan ikinci derece alan isimlerinden (SLD/second level do- main) oluşan ve son kullanıcılara bir anlam ifade eden internet adresinin adıdır. TLD ve SLD’den oluşan ifadeler DNS de üst düzey (top-level) do- mainlere karşılık gelir (Avşar ve Öngören, 2010: 34 vd., 267).
DNS (Domain Name System/alan adı sistemi) de bir TCP/IP servis protokolüdür. Bütün web siteleri bir IP adresi üzerinden yayın yapar. DNS bu alan adı adreslerini kişilerin anlayabileceği hale getirir. Örneğin tarayıcıya anadolu.edu.tr yazıl- dığında aslında bir IP adresine bağlanılır. DNS, kolay anlaşılabilir ve kullanılabilir makine ve alan isimleri ile makine IP adresleri arasında çift taraflı dönüşümü sağlar. IP adreslerinin gündelik hayatta kullanımı ve hatırlanması pek pratik olmadığı için domain isimlendirme sistemi kullanılır. Zira bir internet adresine 4 haneli bir numara karşılık ge- lir, a.b.c.d şeklindeki bu numaralara IP numaraları denir. Burada, a,b,c ve d 0-255 arasında değişen bir tam sayıdır. Böylesine uzun ve karmaşık sayıla- rı kullanıcıların her internete girişlerinde aradıkla- rı sayfaları bulmak için akılda tutmaları mümkün olmadığından, DNS’in ana amacı şu şekilde açık- lanabilir: Bir siteye erişmek istendiğinde, hangi site nerede ve hangi IP adresli bilgisayarda olduğu belirlenir ve kullanıcının istediği yere erişmesi sağ- lanır. DNS sistemi isim sunucuları ve çözümleyi- cilerinden oluşur. İsim sunucuları olarak düzenle- nen bilgisayarlar host isimlerine karşılık gelen IP adresi bilgilerini tutarlar. Çözümleyiciler ise DNS istemcileridir. DNS istemcileri de DNS sunucu ya da sunucuların adresleri bulunur. Bir DNS istemci bir bilgisayarın ismine karşılık IP adresini bulmak istediği zaman isim sunucuya başvurur. İsim sunu- cu yani DNS sunucuda eğer kendi veri tabanında öyle bir isim varsa bu isme karşılık gelen IP adre- sini istemciye gönderir. Bu sayede internet kulla- nıcılarının örneğin Google’a bağlanmak istedikle- rinde Google’ın şu anda internetteki adresi olan 74.125.224.83 adresini tarayıcılarına yazmalarına gerek kalmaz. Bunun yerine tarayıcısına www.go- ogle.com yazar ve DNS sunucusu, onu bu IP ad- resine yönlendirir.
İnternetin teknik alt yapısını oluşturmamakla birlikte, DNS kavramı ile yakından ilintili olan “alan adı” (domain name) kavramını da kısaca açıklamak gerekir. İnternet adresleri, IP ve alan adı denilen kısaltmalardan meydana gelmektedir (örneğin şirket adı). Alan adları ülkelere göre ay- rılır (ccTLD/country code top level domain). Ad- reslerin sonundaki tr, de, uk gibi ifadeler adresin bulunduğu ülkeyi gösterir. Örneğin tr Türkiye’yi de Almanya’yı, uk İngiltere’yi gösterir. ABD ad- resleri için bir ülke takısı kullanılmaz. Bunun ne- deni DNS ve benzeri uygulamaları oluşturan ülke ABD’dir. İnternet adresleri ülkelere ayrıldıktan sonra .com, .edu, .gov, .biz, .tv, .org gibi daha alt bölüme ayrılırlar (gTLD/generik top level doma- in). Böylece alan isimleri bir yandan .com, .net gibi birinci derece alan isimlerinden (TLD) diğer yandan kişilerin sanal adresini oluşturan ikinci derece alan isimlerinden (SLD/second level do- main) oluşan ve son kullanıcılara bir anlam ifade eden internet adresinin adıdır. TLD ve SLD’den oluşan ifadeler DNS de üst düzey (top-level) do- mainlere karşılık gelir (Avşar ve Öngören, 2010: 34 vd., 267).