SORU: Ehl-i Sünnet kavramı ile ifade edilen ana ve cumhûr ulema denilen âlimlerden ilki olan Mâlik b. Enes ile ilgili bu süreçte neler söylenebilir?
CEVAP: Ehl-i Sünnet kavramı ile ifade edilen ana kitlenin zihniyeti, mevâli arasından Hasan el-Basrî ve Ebû Hanîfe ile başlamış ve cumhûr ulema denilen âlimlerle devam etmiştir. Bunlardan ilki Mâlik b. Enes’tir. Gündelik politik çekişmelerden bağımsız kalmaya özen gösteren İmam Mâlik, Hicaz bölgesinde Medine halkının yaşayışıyla bütünleşen nebevî sünneti esas almak suretiyle kendi ekolünü oluşturmuştur. Dönemin siyasî ve kültürel şartları içinde sünnete ayrı bir anlam yükleyen İmam Muhammed b. İdris eş-Şâfiî, hem İmam Mâlik’in hem de Ebû Hanife’nin meşhur öğrencisi İmam Muhammed Şeybânî’nin bir talebesidir. Şâfiî, hicri ikinci asırdan itibaren Mu’tezile söylemlerinin giderek yaygınlaştığı bir dönemde yetişmiş ve fikirlerini belki de Mutezile’ye tepkisel bir ortamda oluşturmuştur. Şâfiî’nin, vahyin sözlük anlamından hareketle, sünneti, ilham değerinde ilahi bir vahiy olarak tanımlaması; Kur’ân’daki “Kitab” ile birlikte zikredilen “Hikmet” terimini “Sünnet” diye te’vil etmesi ve Resûlullah’a itaati Allah’a itaat ile birlikte değerlendirmesi, Sünnîlik tarihinin çok önemli bir boyutudur. Zira O, sünnete yüklediği anlam ile Müslümanların sosyal ve dinî yapısına istikrar veren bir mekanizma sağlamaya çalışmıştır.