ORTAÇAĞDAN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI Dersi ERKEN VE KLASİK OSMANLI DÖNEMİ soru detayı:
SORU:
Erken Osmanlı Mimarisinin temel özelliklerini açıklayınız?
CEVAP:
Erken Osmanlı Dönemi’nden günümüze gelen yapıların çoğunluğu dini mimari örnekleridir. Bursa ve Edirne bu dönemin iki önemli başkenti olarak değerli örneklere ev sahipliği yapar. Gerek plan gelişimi açısından, gerekse malzeme- teknik ve üslup açısından yapıları değerlendirmek daha doğru olacaktır. Bu dönemden günümüze gelen yapıların çoğunluğu camilerdir. Cami; İslami inancın ibadet mekânıdır. Cami sadece ibadet mekânı olmayıp en önemli toplanma alanıdır ve sosyal, siyasi olaylarında konuşulup, tartışılacağı yerdir. Caminin, Cuma namazlarının kalabalık cemaatine de hizmet vermesi amaçlanır.
Bu nitelikler büyük mekânlı cami formuna ihtiyaç duyulmasına yol açar. İlk dönemlerde mekânı tek büyük kubbe ile örterek mekân bütünlüğü sağlamak endişesi yoktu. Küçük mekânlar birbiri ile ilişkili olarak, çeşitli görevleri yerine getiren tek kütle olarak düzenlenebiliyordu. Bu düzenlemeler Erken Osmanlı mimarisinin özelliği olan Kanatlı, Zaviyeli, Ters T; Tabhaneli gibi işlevlerine göre isimlendirilen mimari biçimlenmeyi yaratacaktır. Bu yapı formunda, tek yapının bünyesindeki her bölüm kubbe, tonoz, düz çatı gibi değişik örtü elemanlarına sahip olabilir, ancak Osmanlı mimarisinde tercih edilen örtü sistemi kubbedir.
Erken Osmanlı mimarisi; dini kimliğinin yanı sıra siyasi ve kültürel işlevlerin niteliklerini de taşıyan camilerde çok işleve yönelik tek yapılarda örneklenirken aynı zamanda değişik işlevlerin ihtiyacına göre biçimlenen yapıların bir arada tasarlanması ile külliyelere yönelir. Sultan ve Devlet görevindeki kişiler tarafından belli bir sistem içinde işleyebilmesi için arazi, gelir bağışlanarak vakıf olarak düzenlenen külliyeler halka hizmet esas alarak inşa edilirdi. Erken Osmanlı döneminde ilk külliye cami ve hamam olarak İznik Orhan Gazi olurken 1340 tarihli Bursa Orhan Gazi Külliyesi, cami medrese, hamam, mektep ve şifahane yapıları ile ardından inşa edilir. Erken Osmanlı döneminde, Bursa Hüdavendigar, Yıldırım Bayezit, Bursa Yeşil ve II. Murad olarak külliye yapılarının inşa alanının sıkıntısından dolayı dağınık imar durumu gösterdiğini görürüz. Osmanlı Devleti’nin siyasi alanda olduğu kadar sosyal alanda da örgütlenmesi sonucu külliye programının en yüksek ölçüde hizmet verebilecek şekilde düzenlenmesi sonucunu getirecektir. Erken Osmanlı mimarisinde tuğla hatıllı, kaba yontu taş duvar örgüsü yaygındır. Kubbenin eğrisel yüzeye uygun hazırlanan kiremit kaplaması üst örtü özelliğidir. XV. yüzyılda Osmanlı mimarisi’nde yaygın olan tek kubbeli camiler genellikle kare planlı, kübik yapı formunda olup kubbe kalın duvarlarla taşınır. Kubbenin duvarlara geçişi, geniş Türk üçgeni ve kasnaklarla sağlanır. Yine bu dönemde ayak ve payelerle örtü sisteminin taşınması ve ana mekan-yan mekan ilişkisinde bütünlük sağlayacak çözümlerin üretilmesi söz konusudur.