ESKİ TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞ: BİÇİM VE ÖLÇÜ Dersi ESKİ TÜRK EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ VE BAZI TEMEL BİLGİLER soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Eski Türk Edebiyatındaki adlandırma sorunu nedir?


CEVAP:

İran edebiyatı etkisinde gelişen ve XIX. yüzyıl ortalarına gelinceye kadar mükemmel denilebilecek eserlerini vermiş olan “İslamî dönem Batı Türk edebiyatı”, XIX. yüzyıl başlarından itibaren artık tükenmeye yüz tutmuş; bu yüzyılın ikinci yarısından sonra da yerini artık yeni bir edebî anlayışa bırakmaya başlamıştır. Batı, özellikle de Fransız edebiyatı etkisinde doğan ve gelişmeye başlayan bu yeni dönem Türk edebiyatı edebiyyât-ı cedîde (=yeni edebiyat) olarak adlandırılmıştır. Başlangıçta bu edebî anlayışı öncekinden ayırmak için eskisine edebiyyât-ı kadîme (=eski edebiyat) ya da bu dönemde yazılmış mensur (=düz yazı) eserleri bir tarafa bırakarak şi’r-i kudemâ (=eskilerin şiiri) gibi adlar verilmiştir. Daha sonra bu adlarla da yetinilmemiş; söz konusu edebiyat, onu yalnızca toplumun belli kesimlerine hitap eden bir edebiyatmış gibi gösteren havâs edebiyatı (=yüksek zümre edebiyatı), sarây edebiyatı, Enderun edebiyatı, edebiyyât-ı Osmâniyye (=Osmanlı edebiyatı), Osmanlı şiiri, Divan edebiyatı, ümmet edebiyatı, ümmet çağı Türk edebiyatı, İslamî Türk edebiyatı, klâsik Türk edebiyatı ve eski Türk edebiyatı gibi adlarla da anılmıştır. Ancak “havâs edebiyatı”, “sarây edebiyatı” ve “Enderun edebiyatı” gibi adlandırmalar bu edebiyatın, toplumun yalnızca belli kesimlerine hitap eden bir edebiyat olmadığının bilimsel araştırmalar sonucunda kesin olarak kanıtlanmasıyla artık tamamen terk edilmiştir.