İLKÇAĞ FELSEFESİ Dersi Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe soru detayı:
SORU:
Eski Yunan dünyasında, Homeros ve Hesiodos’tan sonraki kaynaklarda, insanın yaratılışının öyküleri nasıl anlatılır?
CEVAP:
Bir tanesi, onların kendiliğinden meydana gelmiş olduğunu ileri sürer. Ağaçlarda, topraklarda yetişiyor verimli, nemli, balçıklı bir topraktan insanın çıktığını söylüyorlar. İkincisi, Dionysos denen bir tanrı ile ilgilidir. Bu tanrı neşenin, sevincin, çılgınlığın ve şarabın tanrısıdır. Bu tanrıyı titanlar, yani doğadaki acımasız ve kaba güçler, bir gün yutuyorlar. Zeus da bunun üzerine hepsini yakıyor. Onların yanmasıyla, bir kül yığını ortaya çıkıyor. O külü daha sonra su ile karıştırıyor ve insanı yaratıyor. Başlangıçta, Homeros ve Hesiodos’ta ceza ve ödül bu dünyada veriliyordu. Bu dünyada öç alma vardı. Burada temel bir nokta çıkıyor; ölümden sonraki hayat fikri. Homeros ve Hesiodos’ta çok silik başlayan bu anlayışı, Eski Yunan felsefesinde, insan ruhunun yaptıklarından sorumlu olduğu fikri olarak ortaya çıkıyor ve bu fikir, Mısır’dan gelmiştir. Bu fikirler, insanın dünyadaki hayatına dikkat etmesi gerektiğini belirtmektedir. Bunun sonucunda Eski Yunan dünyasında arınma, ahlakta temiz olma anlayışı ortaya çıkacak ve böylece, bu dünya ve öbür dünya gibi çifte bir ruh anlayışı gelişecektir. Bunlardan birisi, ruh göçüyle ilgilidir. Ruh göçü, Hint’ten gelen bir anlayıştır. Ruh göçünde, insanın bu dünyada yaşadığı hayatın tam anlamıyla simetrik bir hâlinin diğer hayatında başına geleceğine dair bir inanç vardır. Yani, hayatını ‘köpek’ gibi yaşayan biri, sonraki hayatında dünyaya bir köpek olarak gelecektir. Ölümden sonraki ceza ve ödül fikri, bu anlayışların bir diğeridir. Eski Yunan dünyasındaki mitolojilerden anlaşıldığı kadarıyla insanların başlangıçta diğer canlı varlıklar gibi olduğu, zamanla bu kötü konumdan evrimleşip kültür varlığına
dönüştüğü düşünülüyordu. Diğer bir grup ise insanın zamanla, ilk başta bulunduğu üstün durumdan giderek aşağılaştığını düşünüyordu. Felsefe, bu anlayışla beraber başlamıştır.