İLKÇAĞ FELSEFESİ Dersi Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Eski Yunan mitoslarında evrenin yaratılışı ve doğa anlayışı nasıldır?


CEVAP:

Evreni meydana getiren temel bir malzeme vardır. Buradaki madde, cansız değil, canlı ve kutsal bir maddedir. Bu madde başlangıçta bir kargaşa ve karışıklık içinde (khaos) bulunan, belirsiz, sınırsız ve niteliksiz bir maddedir. Bu madde belirli bir zaman içinde kosmosa, yani düzenli belirli, sınırlı evren hâline dönüşmüştür. Çünkü bu madde canlıdır. Kendiliğinden bir devinmeyle evren hâline gelmiştir. Bu, Eski Yunan mitolojisinin yaradılış konusundaki temel kabulüdür. Bu evrendeki her şey, canlı ve bilinçlidir. Doğal olaylar arasındaki ilişkiyi nedensellik açısından değil, mitolojik olarak açıklamaktadır. Doğadaki her varlığın nedeni doğal olmayan bir güçtür. Yalnız, doğadaki olayların bir düzeni, ilahi bir düzeni vardır. Bu düzeni aşan herkes, tanrı da dâhil, cezalandırılır. Mitolojik düşünmenin özelliklerinden biri insanlar içinde bulunduğu, toplumsal ilişkileri doğaya yansıtmalarıdır. Mitolojik düşünmede Khaos’tan Kosmos’a geçiş sürecinin nasıl olduğuna ilişkin herhangi bir belirgin bilgi verilmez. Bu sürecin nasıl gerçekleştiği bilinmez bir şey gibi bırakılmaktadır. Daha doğrusu Yunan mitolojisi, bu dönüşümün nasıl gerçekleştiğini hiç sormamıştır. Eski Yunan felsefesinin önünde Eski Yunan mitolojik dünya görüşü vardır. Homeros’un dünyasında toplumsal hayat, hiyerarşik bir yapı gösterir. Toplumun yöneticileri soylu ailelerden gelir ve soyları tanrılara bağlıdır. Bu dünyadaki en büyük sophos, yiğitlik, savaşçılık ve cesarettir. Öte yandan, Homeros’un dünyası karamsar bir dünyadır. İnsanlar, sürekli tanrıların keyfî davranışlarından şikâyet ederler. Çünkü insanın kaderini tanrılar belirler. Homeros, burada, beylerin adaletsizliğini gösterir. Öbür dünyada olduğu düşünülen bir cennet tasavvurları yoktur. Yalnızca birkaç tane insan ezelî ve ebedî hayatı tadabilir. En büyük ceza, yer altı dünyasına girmektir. Onun için, güneşin ışıklarından mahrum olmamak da bir erdemdir. Ama ölümden korkmazlar. Ölümü kabullenmişlerdir fakat yalnızca oraya mümkün olduğunca geç gitmek istemektedirler.