SORU: Fotoğrafın suçlular ile ilişkisi nasıl başlamıştır?
CEVAP: Fotoğraf, suçluların kimliklerini belirleme amacıyla da kullanılmıştır. 1842 yılında Brandt kardeşler Brüksel’deki hapishanede suçluların dagerotip portrelerini çekmiştir. Aynı yıllarda Birmingham’da İngiliz polisi dagerotip ile çekilmiş portrelere başvurmuştur. New York’ta aranan şahısların dagerotip’leri komiserliklerde bu iş için ayrılmış panolara asılmıştır ve bu portreler aynı zamanda arşivlenmiştir. New York Emniyet Müdürlüğü hırsızların tanınmasını sağlayacak bir “Dolandırıcılar Galerisi” hazırlanmıştır. Paris’de ise, Paris Komünü’nden sonra civardaki cezaevlerinde kuşkulu görülen şahısların düzenli olarak fotoğrafları çekilmiştir. Kâğıt üzerine fotoğrafın yaygınlaşması ve kartvizit formatının bulunuşu, bu uygulamalara hız kazandırmıştır. Böylelikle, sonsuz sayıda çoğaltılabilen, kolayca taşınan kartvizit formatındaki fotoğraf, 1860’lardan itibaren kimlik belirleme amacıyla yaygın biçimde kullanılmıştır. Artık suçluların portreleri yetkililerin elindedir. Ünlü suçluların portreleri ticari olarak değer görmeye başlamıştır. Artık yavaş yavaş kimlik belgelerinde de fotoğraftan yararlanılması gerektiğine ilişkin düşüncenin temelleri atılmıştır.