SORU: Gayrimüslim ve Yabancıların Okullarındaki gelişmeler nelerdir?
CEVAP: • Gayrimüslim tebaanın eğitim sistemleri de yeniliklerden nasibini aldı. Gerek Hıristiyanların ve gerekse Musevîlerin, özel okul statüsünde çok sayıda okulu vardı. • Gayrimüslimler de kendi aralarında gelenekçiler ve yenilikçiler olarak ikiye ayrılmışlardı. • Hiçbir gayrimüslim grup Batılıların açtığı yeni Bunun bir nedeni de misyoner okullarının çocuklarının itikatlarını bozmalarından çekinmeleriydi. • Genel ortaöğretimin her iki basamağını teşkil eden rüştiye ve idadilere çok az gayrimüslim öğrenci ilgi gösterdi. • Gayrimüslim tebaanın gözünde devlet okulları birer asimilasyon aracından başka bir şey değildi. • Bu bakış açısı eğitim aracılığıyla Osmanlı milleti inşa etme idealini çökertti. • Osmanlı İmparatorluğu’nda açılan misyoner okulları, bağlı bulundukları devletlerin dinini, dilini, kültürünü yaymış; ülkelerinin emperyalist gayelerine hizmet etmişlerdi. • Ölçme ve değerlendirme yöntemlerinden ziyade, öğretilen dil ve gözetilen amaçlar açısından adeta din ve siyasetin bütünleştiği yerler olarak dikkat çeker. • Tanzimat ve Islahat Fermanlarıyla verilen hakları, kendi çıkarları doğrultusunda değerlendirdi ve misyoner okulları kısa bir süre içerisinde ülkede yaygınlaştı. Bu yayılmanın nedenlerinden biri eğitim denetiminin eksikliği ve yabancı devletlerin Osmanlı gayrimüslimlerini himaye altına almak istemesiydi. • Osmanlı hükümetleri çıkardıkları nizamnamelerle ve 1886’da kurdukları Mekâtib-i Ecnebiyye ve Gayrimüslim Müfettişliği gibi birimlerle misyoner okullarını denetlemeye çalıştı. • Cumhuriyet döneminde eski imtiyaz ve muafiyetleri reddeden Türkiye, yabancılara ait okul, hastahane gibi kurumları, devletin kanunlarına uymaları ve dini telkinde bulunmamaları şartıyla tanımış; kurallara aykırı davrananları da kapatmıştı. Bununla birlikte çoğu İstanbul’da olan bazı yabancı okullar faaliyetlerini gönümüze kadar sürdürdü. okullara çocuklarını göndermek istememişti.