MEDENİ USUL HUKUKU Dersi Mahkemelerin Görev ve Yetkisi soru detayı:
SORU: Görevsiz olduğunu resen veya taraflardan birinin buna ilişkin itirazı üzerine tespit eden mahkeme ne yapar?
Görevsiz olduğunu resen veya taraflardan birinin buna ilişkin itirazı üzerine tespit eden mahkeme ne yapar?
CEVAP: Görevsiz olduğunu resen veya taraflardan birinin buna ilişkin itirazı üzerine tespit eden mahkeme, davayı usule ilişkin bir kararla (görevsizlik kararı) reddeder. Ancak, görev açısından söz konusu olan noksanlığın giderilebilmesi mümkün ise, mahkemenin öncelikle buna yönelik bir kesin süre vermesi gerekir. Belirtmek gerekir ki, bu hükmün uygulama alanı, görev açısından çok sınırlıdır. Öte yandan, görevsiz olduğunu tespit eden mahkemenin bu husustaki (görevsizlik) kararını dosya üzerinden verebilmesi de mümkündür. Ancak, mahkeme gerekli görürse, kararını vermeden önce, tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir (HMK m. 138). Her hâlükârda, mahkemenin görev konusunu en geç ön inceleme duruşmasında karara bağlaması gerekmektedir (HMK m. 137, III; m. 138 m. 140, I). Ancak, görev konusunun bu aşamada yanlış değerlendirilmesi yahut hiç değerlendirilmemesi, mahkemenin daha sonra görevsizlik kararı vermesine engel değildir. Zira, dava şartları yargılamanın her aşamasında resen gözetilirler (HMK m. 115, I). Hatta, mahkemenin görevsiz olduğu ilk derece mahkemesindeki yargılama esnasında hiç ileri sürülmemiş olsa bile, taraflar bunu (ilk defa) kanun yolu müracaatları sırasında ileri sürebilecekleri gibi, kanun yolu mahkemeleri de (bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay), önlerine gelen kanun yolu başvurusu üzerine, karar veren ilk derece mahkemesinin görevsiz olduğunu (kanun yolu müracaatında bu istikamette bir talep bulunmasa dahi) resen gözetirler.
Görevsiz olduğunu resen veya taraflardan birinin buna ilişkin itirazı üzerine tespit eden mahkeme, davayı usule ilişkin bir kararla (görevsizlik kararı) reddeder. Ancak, görev açısından söz konusu olan noksanlığın giderilebilmesi mümkün ise, mahkemenin öncelikle buna yönelik bir kesin süre vermesi gerekir. Belirtmek gerekir ki, bu hükmün uygulama alanı, görev açısından çok sınırlıdır. Öte yandan, görevsiz olduğunu tespit eden mahkemenin bu husustaki (görevsizlik) kararını dosya üzerinden verebilmesi de mümkündür. Ancak, mahkeme gerekli görürse, kararını vermeden önce, tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir (HMK m. 138). Her hâlükârda, mahkemenin görev konusunu en geç ön inceleme duruşmasında karara bağlaması gerekmektedir (HMK m. 137, III; m. 138 m. 140, I). Ancak, görev konusunun bu aşamada yanlış değerlendirilmesi yahut hiç değerlendirilmemesi, mahkemenin daha sonra görevsizlik kararı vermesine engel değildir. Zira, dava şartları yargılamanın her aşamasında resen gözetilirler (HMK m. 115, I). Hatta, mahkemenin görevsiz olduğu ilk derece mahkemesindeki yargılama esnasında hiç ileri sürülmemiş olsa bile, taraflar bunu (ilk defa) kanun yolu müracaatları sırasında ileri sürebilecekleri gibi, kanun yolu mahkemeleri de (bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay), önlerine gelen kanun yolu başvurusu üzerine, karar veren ilk derece mahkemesinin görevsiz olduğunu (kanun yolu müracaatında bu istikamette bir talep bulunmasa dahi) resen gözetirler.