SORU: Hıfzı Topuz ve eserlerinden kısaca bahsediniz.
CEVAP: Hıfzı Topuz: Meyyâle, Taif’te Ölüm, Paris’te Son Osmanlılar, Gazi ve Fikriye, Abdülmecit, Hava Kurşun Gibi Ağır romanlarıyla Hıfzı Topuz (1923-) günümüz Türk edebiyatının en fazla biyografik roman yazan ismidir. Topuz, Meyyâle (1999) romanını büyük annesinin biyografisi üzerine yazar. Sultan Abdulaziz, V. Murat ve Abdülhamit dönemleri romanın tarihsel arka planını oluşturur. Rusların Kafkasya’ya saldırılarının artması üzerine İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Kafkas kökenli kadın ve çocukların Saraya alınması sorunu irdelenir. Çocuk yaşta satın alınarak İstanbul’a getirilen Kafkas kökenli Meyyâle’nin Saraydaki hayatı, evlilikleri, iktidar değişikliği sonucu gönderildiği taşrada yaşadıkları anlatılır. Bir yandan da Osmanlı devletinin çöküş nedenleri sezdirilir. Taif’te Ölüm (1999), Mithat Paşa’nın şahsında, çöken bir imparatorluğun çağdaşlaşma çabalarını anlatırken, dönemin baş aktörlerinin bireysel trajedilerini de dikkatlere sunar. Roman, Osmanlı devletini çağdaşlaştırmaya çalışan, ancak haksızlıklara uğrayan Mithat Paşa’nın bireysel ve siyasal hayatına, dostluklarına ve aşklarına ayna tutarken, Abdülaziz, 5. Murat ve Abdülhamit dönemlerinin siyasal oyunlarını da aksettirir. Paris’te Son Osmanlılar-Mediha Sultan ve Damat Ferit (1999), romanı 19. yüzyılın ortalarından yirminci yüzyılın başına uzanan dönemde padişahlık rejimine karşı Türk aydınlarının verdiği mücadeleleri ve Batılılaşma çabalarını naklederken Namık Kemal, Abdülhak Hamit, Sami Paşazade Sezai, Ali Suavi gibi aydınların siyasal mücadelelerinden kesitler sunar. Sultan Abdülmecit’in kızlarından Mediha Sultan’ın yaşadığı aşkları, başından geçen evlilikleri ve sürdürmek zorunda kaldığı çileli hayatı roman kurgusu içinde gözler önüne serer. Gazi ve Fikriye (2001), Mustafa Kemal’e olan aşkıyla trajik bir hayatın öznesi olan Fikriye’nin hikâyesi çevresinde kaleme alınmıştır. Fikriye, Mustafa Kemal’in Beni iki kadın sevdi, biri kendim için, diğeri mevkim için. cümlesinde anılan birinci kişidir. Mustafa Kemal’in Harbiye’de okuduğu yıllarda başlayan aşk, Gazi’nin Latife ile evlenmesi sonucu sahibini intihara sürükler. İmparatorluk Çökerken Sarayda 22 Yıl alt başlığıyla yayımlanan Abdülmecit (2009) adlı romanda, 16 yaşında tahta çıkan, Mustafa Reşit Paşa’nın çabasıyla Tanzimat’ı ilân eden, yaşadığı aşklar ve acılarla bir roman karakterine dönüşen; zarif, duygulu ama zayıf iradeli padişah Abdülmecit’in hikâyesi anlatılır. Dönemin siyasal, sosyal ve ekonomik çözülmeleri romanın arka planını oluşturur. Topuz’un Hava Kurşun Gibi Ağır (2011) adlı romanı ise, 1920’lerden başlayarak şair Nâzım Hikmet’in hayat hikâyesini anlatır. Nâzım Hikmet on sekizon dokuz yaşlarında, işgal altındaki İstanbul’dan kaçmak isteyen bir genç olarak romana girer. Galatasaray Lisesi’nden sınıf arkadaşı ve yakın dostu Vâlâ (Vâlâ Nureddin, Vâ-Nû) ile birlikte, yanlarına aldıkları birkaç parça çamaşırla Anadolu’ya gitmeye 164 Çağdaş Türk Romanı karar verirler. inebolu’ya doğru başlayan maceralı yolculukları, onları Karadeniz’e, Tişis’e, oradan da Moskova’ya sürükler. Topuz, Nâzım Hikmet’in Romanı alt başlığını koyduğu kitapta ailesi ve yakın dostlarından dinlediği anılarla Nâzım’ın hayatını romanlaştırır.