OSMANLI TARİHİ (1876-1918) Dersi İMPARATORLUKLARIN TASFİYESİ: I. DÜNYA SAVAŞI soru detayı:
SORU:
I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale cephesinin yeri ve önemini açıklayınız.
CEVAP:
Şark meselesinin gündeme geldiği tarihten itibaren batılı devletlerin boğazlar üzerindeki siyasi emelleri bir tarafa, bu son Çanakkale seferi ile elde edilmek istenen hedefler şunlardı; Boğazlar ve İstanbul’un alınmasıyla Osmanlı Devleti ikiye bölünmek suretiyle saf dışı edilecekti böylece müttefiklerden ayrılacaktı. Üçlü ittifakın (Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı Devleti) Baltık-BoğazlarBasra eksenindeki jeostratejik kuşağının Boğazlar-Basra kanadından koparılarak, Alman bloğu tek başına orta Avrupa’da sıkıştırılacaktı. Böylece tarafsızlıklarını korumakta olan Balkan Devletleri, İtilaf devletleri (Fransa, İngiltere, Rusya) saflarına çekilecek ve Tuna nehri yolu açılacaktı. Ayrıca Kafkas Cephesi’nde Rusya karşısındaki Türk kuvvetlerinin bir kısmının bu cepheden çekilmesi sağlanarak, Rusya’nın rahatlaması da amaçlanmıştı. Boğazların açılmasıyla Rus ordusuna daha çabuk ve daha rahat şekilde malzeme akışı sağlanacak, durma noktasına gelmiş olan Rus ticareti canlandırılacaktı. Rusya’nın ihraç edemez hale geldiği Rus buğdayının ihracının sağlanmasıyla Batı ülkelerindeki buğday fiyatları makul bir seviyeye çekilecek ve yiyecek sıkıntısı önlenecekti. Öte yandan, Rusya dışındaki itilaf devletleri, Rusya’ya verdikleri taahhüdün aksine boğazların Rusya’nın kontrolüne geçmesinden de endişe duymaktaydılar. Bu cepheyi bir an önce açarak Rusya’dan önce boğazlara yerleşmek istiyorlardı. Aslında aynı kaygı Ruslarda da vardı. Onlar da bu cephenin açılmasını desteklemelerine rağmen, kendisinden önce müttefiklerinin boğazları ve İstanbul’u ele geçirmelerinden de endişe duyuyordu. Çanakkale cephesinin asıl mimarları olan İngiliz ve Fransızların ana hedefi, Akdeniz’in stratejik güvenliğini garanti altına almak idi. Bu ana sebeplerin dışında hiç şüphesiz tali/ikincil sebepler de vardı. Bunlar arasında, Rus başkomutanlığının yardım talebine hızlı cevap vermek; Trakya ve civarında bulunan büyük Türk birliklerinin yığınaklarını Balkanlar istikametinde kullanılmasını engellemek; İslam âleminde itilaf devletlerine karşı kutsal savaş (cihad) ilan eden Hilafet’in itibarini sarsarak, sömürgelerindeki Müslüman tebaalarını sindirmek sayılabilir. Osmanlıların Süveyş kanalına yapacakları saldırıyı İngilizlerin haber almış olmalarının da Çanakkale cephesinin açılmasında etkisinin olduğu söylenebilir. Balkan harplerinden büyük kayıplarla çıkan ve mukavemet zaafı gösteren Osmanlı ordusunun Çanakkale’de devrin en büyük ve güçlü donanmasına karşı direnemeyeceği öngörüsü de İtilaf devletlerini cesaretlendiriyordu. Nitekim bütün bu sebepler birleştiğinde İtilaf devletleri için Çanakkale’de bir cephe açmak kaçınılmaz olmuştu. Batılı kaynaklarda “Gelibolu Savaşları”, yerli kaynaklarda “Çanakkale Muharebeleri” diye anılan savaşlar, Kasım 1914-Ocak 1916 tarihleri arasında işte bu cephede gerçekleşmiştir. 12. Deniz muharebelerinin sonuçlarını açıklayınız. Cevap: Boğaza giren ve şiddetli top atışlarıyla tabyaları bombardıman eden İngiliz-Fransız Birleşik filosu, Çanakkale Boğazının iki yakasından açılan karşı atışlarla ve Erenköy koyuna dökülen mayınların etkisiyle mevcutlarının yüzde 35’ini kaybedip çekilmek zorunda kaldılar. Manevralar sırasında mayınlara çarpan Bouvet, Ocean, Irresistible savaş gemileriyle iki muhrip ve yedi mayın arama gemisi battı. Gaulois ve Inflexible da dâhil yedi zırhlı gemi görev yapamaz hale geldi. Yedi buçuk saat süren deniz muharebesi Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanmış, düşman Türk ileri mayın hatlarına dahi ulaşamamıştı. Bu saldırıyı başarılı bir şekilde püskürten Çanakkale Mevki Kumandanı Cevad Paşa’ya “18 Mart Kahramanı”, Padişah Sultan V. Mehmed Reşad’a da gazi unvanı verildi. Bu savaşlarda meydana gelen insan kaybı ise Türk tarafında 26 şehit, 53 yaralı iken; düşman tarafında 800 ölü olarak tespit edilmişti.