KLASİK SOSYOLOJİ TARİHİ Dersi BİLİM OLARAK SOSYOLOJİNİN DOĞUŞU soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: İbn-i Haldun’un çalışmaları ve bu çalışmaların sosyoloji bilimi açısından önemi nedir?


CEVAP: İbn-i Haldun yaşadığı toplumda politika ve ekonomi gibi çeşitli toplumsal kurumları incelemiş, farklı toplumsal örgütlenme biçimlerini karşılaştırmış, siyasal egemenliğin ve otoritenin kaynaklarını araştırmıştır. İnsan toplumlarının birbirinden farklı olmasını geçinme biçimlerinin farklı olmasıyla açıklamış, ayrıca coğrafi ve ekonomik koşulların, üretim biçimi ve üretim ilişkilerinin de toplumların farklılaşmasında etkili olduğunu belirtmiştir. Diğer bir deyişle İbn-i Haldun, insanların doğal eğilimlerinin ya da yaradılışlarının değil, alışık oldukları gelenek ve şeylerin ürünü olduğunu savunmuştur. İnsan toplumlarında gözlemlenen bu farklılıklara rağmen, İbni Haldun’a göre toplumları bazı benzer özellikleri açısından tipleştirmek mümkündür. Bu çerçevede İbn-i Haldun göçebe ve yerleşik toplumlar olmak üzere iki temel toplum tipi belirlemiş ve bu toplumları inceleyerek bunlar arasında sistematik bir karşıtlık kurmuştur. Bu nedenle, İbn-i Haldun’un çalışmaları daha sonra Aydınlanma düşünürlerinin bir kısmı ve Marx tarafından geliştirilecek olan materyalist sosyolojinin öncüsü sayılabilir. İbn-i Haldun’un sosyolojik düşünce ve tarihsel gözlemi ilişkilendirmenin önemi üzerinde durması, toplumun bilimsel olarak incelemesine, ampirik araştırmalara ve toplumsal olguların nedenlerini aramaya büyük önem vermesi, çalışmalarının çağdaş sosyolojiyle birçok ortak yönü olduğunu göstermektedir.