ORTAÇAĞ FELSEFESİ II Dersi İBN RÜŞD: VARLIK VE BİLGİ ANLAYIŞI soru detayı:
SORU:
İbn Rüşd’ e göre bilginin kaynağı nedir?
CEVAP:
İbn Rüşd açısından bilginin imkanını oluşturan
sebeplilik bağlamında beşeri bilginin doğruluk ve
güvenirliği için varolanların neliği belirleyen tabiat ve özel
etkilerinin bulunması gerektiği açıktır. Bir şeyin neliği,
tabiatı ve etkisi yahut özsel işlevi derken bir bakıma onun
suretinden söz edilmiş olmaktadır.
Çünkü bir şeyin bilinmesi bir bakıma onun tanımlanması
anlamına gelmekte, tanım ise o şeyin yetkinliği yani sureti
demek olan cins ve fasıldan oluşmaktadır. Bunların elde
edilmesi suretin maddeden soyutlanmasına bağlı
olduğundan, filozofumuza göre, öncelikle bunun mümkün
olup olmadığı araştırılmalıdır.
İbn Rüşd, insan idrakine konu olan nesnelerin biri
“duyulur” (heyulani), diğeri “akledilir” olmak üzere iki tür
suretinin bulunduğundan söz eder. “Duyulur/heyulani
suretler” ilk maddeyle birleşerek basit cisimleri oluşturan
yaşlık-kuruluk ve soğukluk-sıcaklıktan ibaret dört
nitelikten başlayarak inorganik ve organik varlıkların, hayal gücünde ortaya çıkan izdüşüm yahut imajlarına varıncaya dek farklı düzeylerde ortaya çıkar. Bunlar:
- Ancak madde ile birarada bulunmaları sayesinde fiilen var olur ve değişime uğrarlar.
- Dayanakları olan cisimlerin bölünmesi ile bölünür ve çoğalırlar.
- Biri madde diğeri suret kopnumunda bulunan iki unsurdan oluşurlar yani birleşiktirler.
- Somut varlıkları ile akledilir kavramları birbirinden farklıdır.