ORTAÇAĞ FELSEFESİ II Dersi İBN SİNA soru detayı:
SORU:
İbn Sînâ’nın teorik akıl ve Pratik akıl hakkındaki düşünceleri nelerdir?
CEVAP:
Aristocu gelenek doğrultusunda Ibn Sînâ’nın
“teorik akıl” (el-aklü’n-nazarî) olarak da adlandırdığı
“bilme gücü”, esas itibariyle insanın gerçek ve değişmez
bilgiyi oluşturan maddi ve tikel niteliklerden soyutlanmış
tümel suret ve kavramlar ile ilk ve ikincil akledilirleri idrak
ederek bilgi üretmesini sağlayan güçtür. Ayrıca ulvî olana
dönük yapısıyla insanın metafizik alanla ilişkisini kuran, bu
alana ilişkin bilgiyi elde ederek nazari yetkinliğe ulaşmasını
sağlayan da teorik akıl gücüdür. İbn Sînâ’nın yine geleneği
izleyerek pratik akıl da (el-aklü’l-amelî) dediği eyleme
gücü (el-kuvvetü’l-âmile), insan bedenini hareket ettirerek
düşünceye dayalı iradeli eylemlerin gerçekleştirilmesini
sağlar. Pratik akıl işlevini yerine getirirken nefsin başka
güçleriyle işbirliği içinde olur. Sözgelimi onun istek
gücüyle (nüzûiyye) olan ilişkisinden gülme, ağlama,
utanma, heyecanlanma... vb. duygusal haller ortaya çıkar.
Pratik aklın tahayyül ve vehim gücü gibi iç duyularla
işbirliğinden oluş-bozuluş âlemindeki tikel olgu ve
olaylarla ilgili uygulamaya dönük bilgi ve sanatlar meydana
gelir. Filozofa göre iyi-kötü, güzel-çirkin, yararlı-zararlı
gibi insan davranışlarını yönlendirici yargıları oluşturan da
yine amelî akıl olmaktadır. İbn Sînâ, erdemli davranışlar
ortaya koymak suretiyle insanın pratik yani ahlâkî
yetkinliğe ermesi için bu gücün beden güçlerine egemen
kılınması gerektiği görüşündedir.