TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI Dersi Medya ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları soru detayı:
SORU:
İkinci dalga feminizmin öncü ismi olan Betty Friedan'in yazdığı önemli eserin adı ve içeriği nedir? Bilgi veriniz.
CEVAP: İkinci dalga feminist hareketin öncü isimlerinden biri de gazeteci Betty Friedan’dır. Friedan, “Kadınlığın Gizemi” adlı kitabını ilk kez 1963 yılında yayınlar. Kitabında bir kadın gazeteci olarak hem meslek yaşamı içerisinde kadın olmanın hem de II. Dünya Savaşı sonrasında Amerika Birleşik Devletlerinde kadın kimliğini (1945-1960 yılları arası dönemi) sorgulamaya açar. II. Dünya Savaşı tüm ülkeler açısından çok yıkıcı sonuçlara neden olmuştur; savaş sürecinde ve ardından erkekler cephede savaştıkları için ülkede gereken iş gücü kadınlar tarafından sağlanmıştır. Ne var ki, savaşın etkileri azalarak ekonomi toparlanmaya başladığında kadınlar tekrar evlerine dönmek durumunda kalmışlar; banliyölerde yaşayan orta sınıf veya yoksul kadınlara ev kadını olarak yaşamlarını sürdürmeleri gerektiği öğütlenmiştir. Bu “mutlu ev kadını kahramanlar” bir mit olarak medyadan sunulmaya başlanmış ve mutlu kadın imajı da toplum tarafından kabul görmeye devam etmiştir (Firestone, 1993: 37). 1960’lı yılların Amerikası’nda kadınların toplum içerisindeki eğitimi, çalışma hayatına katılımı, kariyer planlaması farklılaşmakta ancak medyada kadının sunumu farklılaşmamaktadır. Dahası kadının hak talepleri erkekler tarafından bir türlü anlaşılamamakta; kadının talepleri ve sıkıntıları mistikleştirilmeye çalışılmaktadır. İşte Friedan, kadınların toplumsal yaşamdaki değişim ve dönüşümlerini anlatma; erkeklerin kadınları “anlaşılmaz varlık” yapmaya çalışan mistikleştirilme çabalarına rasyonel bir analiz getirmektedir.
İkinci dalga feminist hareketin öncü isimlerinden biri de gazeteci Betty Friedan’dır. Friedan, “Kadınlığın Gizemi” adlı kitabını ilk kez 1963 yılında yayınlar. Kitabında bir kadın gazeteci olarak hem meslek yaşamı içerisinde kadın olmanın hem de II. Dünya Savaşı sonrasında Amerika Birleşik Devletlerinde kadın kimliğini (1945-1960 yılları arası dönemi) sorgulamaya açar. II. Dünya Savaşı tüm ülkeler açısından çok yıkıcı sonuçlara neden olmuştur; savaş sürecinde ve ardından erkekler cephede savaştıkları için ülkede gereken iş gücü kadınlar tarafından sağlanmıştır. Ne var ki, savaşın etkileri azalarak ekonomi toparlanmaya başladığında kadınlar tekrar evlerine dönmek durumunda kalmışlar; banliyölerde yaşayan orta sınıf veya yoksul kadınlara ev kadını olarak yaşamlarını sürdürmeleri gerektiği öğütlenmiştir. Bu “mutlu ev kadını kahramanlar” bir mit olarak medyadan sunulmaya başlanmış ve mutlu kadın imajı da toplum tarafından kabul görmeye devam etmiştir (Firestone, 1993: 37). 1960’lı yılların Amerikası’nda kadınların toplum içerisindeki eğitimi, çalışma hayatına katılımı, kariyer planlaması farklılaşmakta ancak medyada kadının sunumu farklılaşmamaktadır. Dahası kadının hak talepleri erkekler tarafından bir türlü anlaşılamamakta; kadının talepleri ve sıkıntıları mistikleştirilmeye çalışılmaktadır. İşte Friedan, kadınların toplumsal yaşamdaki değişim ve dönüşümlerini anlatma; erkeklerin kadınları “anlaşılmaz varlık” yapmaya çalışan mistikleştirilme çabalarına rasyonel bir analiz getirmektedir.