SORU: İran’da Din-Devlet İlişkileri nasıl şekillenmiştir?
CEVAP: İslam hukukuna göre yönetildiği iddia edilen İran, Şii geleneğe yaslanmaktadır. din ve devlet işlerinin iç içe girdiği İran’da, idareciler kendi meşruiyetlerini Şii İslam’ı ve Şii din adamı sınıfını koruma iddiasıyla sağlamıştır. İran, Avrupalı güçlerden birinin sömürgesi olmamış ancak 19. Yüzyılın sonunda ekonomisi yavaş yavaş Avrupa’nın kontrolüne geçmiştir. Türkiye’yi örnek alarak laik bir devlet kurma çabasına girişti. Şah Rıza Pehlevi ve oğlu Muhammed Rıza Şah Pehlevi dönemi (1941- 1978) İran’da devletin öncülük ve empoze ettiği modernleşme çabalarının yoğun olarak sürdürüldüğü Pehlevi dönemindeki modernleşme politikasının bir parçası olarak 1920 ve 1930’larda erkeklere Batı tarzı giyinme kuralı getirilirken, kadınların başörtüsü takmaları yasaklanmıştır. Ayetullah Humeyni liderliğinde gerçekleştirilen devrim sonrasında mollaların etkisi daha ağır bastığı için İran’da dini kurallara dayalı olduğu iddia edilen bir devlet kurulmuştur. Haşimi Rafsancani devlet başkanı seçilmiş ve 1990 yılından sonra tedrici bir siyasal liberalleşme ve muhalefet süreci başlamıştır. Bu dönemde İran’ın Batı ve ABD ile ilişkilerinde olumlu bir gelişme olurken bu ülkeler arasında kültürel ve entelektüel değişimler için uygun ortam hazırlandı. 2004 ve sonraki yıllarda yapılan seçimlerde çoğu ılımlı ve modernist adayın seçime girmesi engellenmiş ve bu nedenle muhafazakârlar seçimlerden daha güçlü olarak çıkmıştır.