SORU: İslâm Hukukunun Câhiliye Hukuku ile İlişkisi var mıdır?
CEVAP: Câhiliye hukuku tabiriyle İslâm’ın gelmesine kadar Arap toplumunda geçerli olan hukuk kuralları bütününü kastediyoruz. Câhiliye hukuku, örf-âdet hukuku niteliğinde olup, belli bir yasama yetkisi kullanılarak oluşturulmuş değildi. Câhiliye döneminde Arap toplumu, sosyolojik bakımdan henüz devlet biçiminde yapılanma aşamasına ulaşamamıştı. Kabileler halinde yaşıyorlardı. Toplumsal yaşam da, zaman içinde oluşan örf-âdet kurallarına göre düzenleniyordu. Hukukî bir çekişme durumunda başvurulabilecek bir yargı organı da mevcut değildi. Hukukî çekişmeler, genellikle kabile reisleri ya da kâhinlerin hakemliğinde ve geçerli olan örf-âdet hukukuna göre çözümleniyordu. Örf-âdet kurallarına ya da hakemlerce verilen kararlara uymamanın yaptırımı hukukî değil, sosyal nitelikliydi. Sosyal yaptırım, örf-âdet kurallarını ihlâl eden kimse bakımından etkili bir yaptırım türü olmakla beraber, her zaman suçla oranlı ve dengeli olmadığı gibi, aynı suça her zaman aynı tepki gösterilmediğinden istikrarlı da değildir.