SİYASET SOSYOLOJİSİ Dersi OTORİTE, SİYASAL İKTİDAR VE MEŞRULUK soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: John Locke’un toplum sözleşmesi hangi düşüncelere dayanır?


CEVAP: Hobbes gibi Locke da siyasal iktidarın meşruiyetini toplum sözleşmesine dayandırır. Fakat Locke ile Hobbes’un izahları arasında üç önemli farklılık söz konusudur. Öncelikle, Locke, devlet öncesi durumu, yani doğa durumunu bir savaş durumu olarak nitelendirmez. Locke’a göre, doğal hukuk hüküm sürdüğü ve bütün bireyler akıl sahibi varlıklar olarak birbirlerinin doğal hukuktan kaynaklanan haklarını tanıdıkları için, doğa durumunda, Hobbes’un bahsettiği gibi bir hayatta kalma mücadelesi söz konusu değildir. İkincisi, Locke, devleti, bağlayıcılık gücü daha yüksek, bireylerin rızalarının çok daha ön planda olduğu bir toplum sözleşmesine dayandırır. Locke’taki toplum sözleşmesinin sonuçları, Hobbes’takinden farklıdır. Locke’a göre bireyler, devleti, zaten var olan hakların daha iyi korunması amacıyla yarattıkları için, ona sınırlı bir güç verirler. Hobbes’un, bir sözleşmenin ürünü olmasına rağmen, bu sözleşmeyle bağlı olmayan kadir-i mutlak devlet anlayışına karşın, Locke, bireylerin, kendisine yalnızca yargılama ve cezalandırma haklarını devrettikleri, sözleşmeye bağlı kalmakla yükümlü, yani fonksiyonu doğal hukukun korunması ile sınırlı bir devlet anlayışına sahiptir. Üçüncüsü, Locke, bireysel hakların, yalnızca diğer bireylere karşı değil, devlete karşı da korunması gerektiğini düşünür. Hobbes, devletin varlık nedeninin bireyin kendini koruma hakkı olduğunu düşünmesine rağmen, bu hakkı tehdit eden bir devlet karşısında, bireyi koruyucu anlamlı herhangi bir araç sunmaz. Hobbes, bireylerin, yaşamlarının tehlike altında olduğu durumlarda devlete karşı gelebileceklerini kabul etse de, onlara, kendi yaşamlarını koruma çabalarının ötesine geçerek eylemlerini devrimsel bir hareket altında birleştirme hakkı tanımaz. Buna karşın, Locke, doğal hukuka aykırı hareket eden bir devletin meşruiyetini kaybedeceğini, dolayısıyla da yurttaşların böyle bir devlete karşı direnme haklarının bulunduğunu kabul eder.