CEZA HUKUKU Dersi KİŞİLERE KARŞI SUÇLAR soru detayı:
SORU:
Kasten öldürme suçunda suçun hukuka aykırılık unsuru nedir?
CEVAP: Bir insanın diğerini kasten öldürmesine hukuk düzeninin izin vermediği hâllerde, tipe uygun olan öldürme aynı zamanda hukuka da aykırıdır. Buna karşılık, bir insanın öldü- rülmesine hukukun izin verdiği hâllerde, fiil kasten öldürme bakımından tipiktir ve fakat hukuka aykırı değildir. Buna göre, kasten öldürmenin bir hukuka uygunluk nedeni kapsa- mında gerçekleştiği hâllerde, failin sorumluluğu yoluna gidilemeyecektir.
Kasten öldürme daha ziyade meşru savunma çerçevesinde hukuka uygun olarak iş- lenmektedir. Bir kimse gerek kendisinin gerek başkasının hakkına yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile kasten öldürme fiilini işlerse, hukuka uygun hareket ettiği için cezalandırılmayacaktır (m. 25/1). Meşru savunmanın koşulları- nın gerçekleştiği hâllerde öldürme fiili tüm hukuk düzeni bakımından hukuka uygun ka- bul edileceği için, böyle bir öldürme nedeniyle kişinin tazminata veya başka bir yaptırıma tabi tutulması mümkün değildir.
Meşru savunmada bulunan kişi savunmanın sınırını aştığı takdirde, fiil aşkın kısım itibariyle hukuka aykırılık vasfını devam ettirir. Bu durumda şayet sınırın aşılması failin taksirinden ileri gelmişse, yani savunmasını saldırıyı defedecek ölçüde yapmada özensiz davranmışsa, bu takdirde fail taksirle öldürme suçundan dolayı cezalandırılır ve fakat ce- zasında altıda birden üçte bire kadar indirim yapılır (m. 27/1). Buna karşılık, failin savun- masını ölçülü yapmakta özensiz davranması onun içinde bulunduğu durum nedeniyle mazur görülebilecekse, hiç ceza verilmez. Zira haksız bir saldırı karşısında kalan kişi bu saldırı nedeniyle korku, heyecan ve telaşa kapılır. Maruz kaldığı saldırı karşısında böyle bir psikolojik durumun içine düşen kişiden savunmasını ölçülü şekilde yönlendirmesi beklenemez ve ölçülü savunma yapmaması nedeniyle kusurlu sayılamaz (m. 27/2). Buna karşılık, meşru savunmada sınır kişinin maruz kaldığı saldırı nedeniyle içine düştüğü kor- ku, telaş veya heyecandan dolayı değil de böyle bir saldırıya maruz kalınmasına duyulan öfke nedeniyle aşılmışsa, failler bu mazeret sebebinden yararlanamazlar.
Bir insanın diğerini kasten öldürmesine hukuk düzeninin izin vermediği hâllerde, tipe uygun olan öldürme aynı zamanda hukuka da aykırıdır. Buna karşılık, bir insanın öldü- rülmesine hukukun izin verdiği hâllerde, fiil kasten öldürme bakımından tipiktir ve fakat hukuka aykırı değildir. Buna göre, kasten öldürmenin bir hukuka uygunluk nedeni kapsa- mında gerçekleştiği hâllerde, failin sorumluluğu yoluna gidilemeyecektir.
Kasten öldürme daha ziyade meşru savunma çerçevesinde hukuka uygun olarak iş- lenmektedir. Bir kimse gerek kendisinin gerek başkasının hakkına yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile kasten öldürme fiilini işlerse, hukuka uygun hareket ettiği için cezalandırılmayacaktır (m. 25/1). Meşru savunmanın koşulları- nın gerçekleştiği hâllerde öldürme fiili tüm hukuk düzeni bakımından hukuka uygun ka- bul edileceği için, böyle bir öldürme nedeniyle kişinin tazminata veya başka bir yaptırıma tabi tutulması mümkün değildir.
Meşru savunmada bulunan kişi savunmanın sınırını aştığı takdirde, fiil aşkın kısım itibariyle hukuka aykırılık vasfını devam ettirir. Bu durumda şayet sınırın aşılması failin taksirinden ileri gelmişse, yani savunmasını saldırıyı defedecek ölçüde yapmada özensiz davranmışsa, bu takdirde fail taksirle öldürme suçundan dolayı cezalandırılır ve fakat ce- zasında altıda birden üçte bire kadar indirim yapılır (m. 27/1). Buna karşılık, failin savun- masını ölçülü yapmakta özensiz davranması onun içinde bulunduğu durum nedeniyle mazur görülebilecekse, hiç ceza verilmez. Zira haksız bir saldırı karşısında kalan kişi bu saldırı nedeniyle korku, heyecan ve telaşa kapılır. Maruz kaldığı saldırı karşısında böyle bir psikolojik durumun içine düşen kişiden savunmasını ölçülü şekilde yönlendirmesi beklenemez ve ölçülü savunma yapmaması nedeniyle kusurlu sayılamaz (m. 27/2). Buna karşılık, meşru savunmada sınır kişinin maruz kaldığı saldırı nedeniyle içine düştüğü kor- ku, telaş veya heyecandan dolayı değil de böyle bir saldırıya maruz kalınmasına duyulan öfke nedeniyle aşılmışsa, failler bu mazeret sebebinden yararlanamazlar.