SORU: Kentleşme ile dinin gerilediği ve kent hayatında sekülerleşmenin geliştiği konusunda islam dünyası ile Hristiyan dünyası arasındaki farklılıklar nelerdir?
CEVAP: Kent hayatının dindarlıkta bir gerilemeye yol açtığı düşüncesi genellikle köy hakkındaki yanlış tasavvurlara dayanıyor. Köylülerin daha dindar olduğu geleneksel hayat hakkındaki klişe bakışlarla desteklenir. Oysa sosyolojik veriler şunu açıkça göstermiştir ki kent hayatı dinin karmaşık ve görece entelektüel iddialarının sergilenmesi açısından çok daha elverişlidir. Avrupa’da sanayinin ve kentleşmenin geçici bir sonucu olarak gelişen seküler hayat tarzı ve zihniyet bir süre sonra yerini daha kitabi ve kitlelerce daha fazla takip edilen bir kent dindarlığına bırakmıştır. Avrupa’da dinin gündelik hayattaki yeri görünürde çok az gibi görünür, oysa her geçen gün kiliseye devam ve dini referanslara dönüşün daha yoğun olarak yaşandığı bir dönem yaşıyoruz. Yine de dünyanın büyü bozumu denilen süreç Müslümanları Hristiyanlar kadar ilgilendirmemektedir. Sekülerleşmenin bir sonucu veya yansıması olarak alınan dünyanın büyübozumu büyüye özel bir önem veren Hristiyanlık için gerçekten önemli olabilir, ama büyüyle zaten sorunu olan Müslümanlar için dünyanın büyü bozumunun fazladan sekülerleştirici bir etkisi olamaz