ORTAÇAĞ FELSEFESİ II Dersi KİNDÎ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Kindı’nın bilgi anlayışını açıklayınız.


CEVAP:

Bilgiyi ifade etmek üzere “el-’ilm” ve “el-ma’rife”
terimlerini kullanan Kindî, birincisini “varlığın hakikatini
bilme” ikincisini de “sarsılmayan görüş” yani şüpheye yer
bırakmayan kesin güvenilir bilgi şeklinde tanımlar (Kindî,
2002: 188, 193). Bilginin imkânına ilişkin herhangi bir
tereddüt taşımadığı için bu konudaki tartışmalara hiç
girmeyen filozof, bilginin kaynağı ve çeşitleri sorununu ise
duyu, akıl, sezgi ve va- hiy kavramları bağlamında
irdelemiştir. Bu durum bir bakıma onun psikoloji ile
epistemolojiyi iç içe ele aldığı anlamına da gelmektedir. Bu
itibarla Kindî’nin nefis yahut ruh anlayışına kısaca bakmak
yararlı olacaktır. O, Tarişer Üzerine adlı eserinde, nefsin
üç ayrı tanımını verir. Buna göre nefis, (a) canlılık yeteneği
bulunan ve organı olan doğal bir cismin tamamlanmış hali;
(b) güç halinde canlı olan doğal bir cismin ilk yetkinliği;
(c) kendiliğinden hareket eden akli (manevi) bir cev- her
olup birçok güce sahiptir (Kindî, 2002: 185-186). Bu
tanımlardan ilk ikisi Aristoteles’in ruh anlayışını
yansıtırken üçüncüsü Pisagor ve Eşâtun’dan bu yana spiritüalistlerin
benimsediği bir görüşü ifade etmektedir. Kindî
gerek bilgi anlayışını gerekse ilimler tasnifini, varlığın tikel
(cüz'î) ve tümel (külli) olmak üzere iki kategoriye ayrıldığı
şeklindeki kabule dayandırır. Duyu organları tikel varlıklar
hakkında bilgi verirken akıl tümelin bilgisini elde eder.
Dolayısıyla duyulara konu alan tikel varlıklar özel
ilimlerin, aklın çokluğu birliğe indirgeyerek ulaştığı
tümeller ise felsefenin alanına girmektedir.