KBRN SAVUNMA VE GÜVENLİK Dersi KBRN Savunma ve Güvenlik Mevzuatı soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Kitle imha silahları(KİS) düzenlemeleriyle ilgili 1.Dünya Savaşı'na kadar ne gibi gelişmeler yaşanmıştır?


CEVAP:

Dünya üzerinde geçmişten bugüne üretilen tüm ateşli silahlar “konvansiyonel” ve “kitle imha” silahları olmak üzere iki ana kategoride sınıflandırılmaktadır. Kitle imha silahlarının konvansiyonel silahlardan en önemli temel farkı, konvansiyonel silahların birçok kez kullanımı sonucu ortaya çıkabilecek zararın, kitle imha silahlarının sadece bir kez kullanımı ile ortaya çıkabilme olasılığıdır. Ayrıca, kitle imha silahları kullanıldıktan sonra insan ve hayvan sağlığını olumsuz etkilemekte ve çevreye verdiği zarar kullanılan KBRN savaş ajanına göre bir süre daha devam etmektedir.
Ülkelerin kitle imha silahlarının caydırıcılık özelliği, ülkelerin bu tür silahlara sahip olma çabalarının en önemi nedeninidir. Bu özellikleri nedeniyle kitle imha silahları, özellikle soğuk savaş döneminde giderek yaygınlaşmıştır. Bu tür silahların büyük çaplı kullanılmaları durumunda üzerinde yaşanabilecek bir dünyanın kalmayacağı gerçeği aşikârdır. 19. yüzyıl itibariyle modern kimyasal endüstride gözlenen gelişimin etkileri silah endüstrisine de yansımıştır. Böylece dünyada yaşanan geniş çaplı çatışmaların çoğunda belirgin miktarlarda toksik kimyasal madde kullanımına rastlanmıştır. Bu sebeple, 19. yüzyılın sonralarında savaşlarda zehirli gazların bir savaş metodu olarak kullanılmasını önlemeye yönelik ilk adım atılmıştır. Boğucu Gazlar Bildirisinde taraf devletler, boğucu ve zehirleyici gazları bir savaş metodu olarak kullanmaktan vazgeçtiklerini beyan etmiştir. Bu bildiriyi müteakiben yayımlanan başka bir bildiride ise; “boğucu ve toksik madde yayan mermilerin bir savaş metodu olarak kullanılması yasaklanmıştır”. 20. yüzyılda yaşanan pek çok çatışmada zehirli gazlar ile kimyasal silahların izlerine rastlanmış olması, Lahey Barış Konferanslarında yayınlanan bildirilerde yer alan taahhütlere ve yasaklara rağmen, kimyasal ve biyolojik maddelerin bir savaş metodu olarak kullanılmasının önüne geçilemediğinin kanıtı olarak gösterilmiştir.