MAKRO İKTİSAT Dersi KLASİK VE KEYNESTEN İKTİSAT soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Klasik faiz teorisinde tasarruf ve yatırımların eşitlenmesi nasıl gerçekleşir?


CEVAP: Eğer hane halkları kazançlarının belirli bir oranını tasarrufa ayırmaya karar verirse firmalar tarafından yaratılan gelirin tümü harcama biçiminde geri dönmeyecektir. Böylece mal ve hizmetler için talep arzdan daha düşük olacaktır, yani bazı ürünler satılmayacaktır. Böyle bir durumda firmalar üretimlerini kısarak ve çalışanlarını işten çıkararak tepki gösterecek, böylece işsizlik ortaya çıkacaktır. Ancak Klasik iktisatçılar tasarrufu bir sorun olarak görmediler. Tasarruf harcamalarda azalmaya yol açmaz. Çünkü firmalar tasarruf edilen tüm parayı yatırım için ödünç alırlar. Klasik modelde faiz oranları ödünç verilebilir fonların arzı (kısaca tasarruflar) ve talebi (yani yatırımlar) tarafından belirlenir. Klasik iktisatçılara göre faiz, bugünkü tüketimden vazgeçmenin, yani tasarrufta bulunmanın bedeli olarak değerlendirilmektedir. Bireyler gelirlerini bugünkü ve gelecekteki tüketimleri arasında faydalarını maksimize edecek biçimde dağıtmaktadırlar. Pozitif bir faiz oranı bireylere gelecekte bugünkünden daha fazla tüketim yapma olanağı sağlayacaktır. Faiz oranının yükselmesi durumunda bireyler daha fazla tasarrufa yönelecek, yani gelecekteki daha fazla tüketimi tercih edeceklerdir. Aynı şekilde faiz oranı düşerse tasarruf miktarı da azalacaktır. Bu durumda tasarruf faiz oranının doğrusal bir fonksiyonudur. Firmaların amacı kârlarını maksimize etmek olduğundan, bunu yatırımlar içinde uygularlar. Firmalar, bir yatırımdan bekledikleri getiri, bu yatırımın maliyetini aştığı müddetçe yatırım yaparlar. Yatırımın maliyeti ise faiz oranına bağlıdır. Ancak yatırımın faiz oranı ile ilişkisi ters yönlüdür, yani faiz oranı yükseldikçe firmalar daha az yatırım yapmayı tercih etmektedirler. Tasarrufların yatırımlara eşit olduğu noktada ödünç verilebilir fon piyasası dengededir.