SOSYAL PSİKOLOJİ II Dersi Kültür ve Psikoloji soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Kültür nedir?


CEVAP:

Kültür, en genel anlamda çevrenin insan yapısı olan parçası olarak tanımlanabilir. Kültür her yerde karşımıza çıkan ve farklı bağlamlarda farklı anlamlar içerecek şekilde kullanılan bir kavramdır. Sosyal bilimlerin hiçbiri bu kavram olmadan herhangi bir toplumsal ya da bireysel olguyu tanımlayamaz. Başta antropoloji olmak üzere, sosyoloji, psikoloji, tarih, iktisat, hukuk gibi tüm disiplinler belirli bir kültür kavramlaştırmasıyla kuramlarını geliştirmek ve araştırma sorularını sormak durumundadır. Bu nedenle bu disiplinlerde kültürün kaynaklık ettiği pek çok kavram üretilmiş olması hiç tesadüfi değildir. Kültürel duyarlılık, kültürel değişme, kültür şoku, kültürlenme, alt kültür, kültürel sermaye bunlardan sadece birkaçıdır. Sosyal bilimlerde herhâlde başka hiçbir kavram bu kadar zengin çağrışımlar yaratmamış ama aynı zamanda boş bir gösteren (yani akla gelebilecek her şeyin tutarlılıktan yoksun bir şekilde yerleştirildiği bir çerçeve) hâline de gelmemiştir. Peki ama kültür tam olarak nedir, nasıl tarif edilebilir? Bu sorunun kesin ve nihai bir yanıtı yoktur. Kağıtçıbaşı, antropologlara referansla kültürün 164 farklı tanımının yapıldığını not etmiştir. Burada da sadece bir fikir vermesi açısından şu birkaç tanımı anmak yeterli olacaktır; “bir topluluğun sosyal alışkanlıkları”, “ortak anlamlar sistemi”, “öğrenilmiş davranışların bir bütün olarak nesilden nesile aktarılması”, “davranışları bir sisteme oturtan fikir, uygulama, norm ve anlamlar bütünü”. Kağıtçıbaşı sosyal psikologların daha çok “çevrenin insan yapısı olan parçası” tanımını daha çok benimsediklerini belirtmektedir. Bu tanım hem “fiziksel kültür”ü hem de sosyal olanı içermektedir. Diğer yandan Hogg ve Vaughan’ın tanımlar arasında farklılıklar olsa da kültürün hem insan etkileşimlerinin bir sonucu hem de bu etkileşimleri yaratan bir zemin olduğu saptaması önemlidir. Ayrıca bu yazarlar kültürün geniş perspektifini daraltarak, kültürü “bir sosyal grubu tanımlayan ve onu diğer gruplardan ayıran biliş ve pratikler kümesi” olarak görürler. Böyle bir tanımlama yapmak grupların büyük ya da küçük oluşlarına bakmaksızın kültürü aile, örgüt ya da çeşitli insan grupları için kullanılabilecek bir kavram hâline getirmek demektir.