İŞ HAYATINDA STANDARTLAR Dersi Yolsuzlukla Mücadele Standartları soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Kurumsal yönetişimin gündeme gelme sebepleri nelerdir?


CEVAP:

Kurumsal yönetişimin gündeme gelmesi ve gelişmesinde toplumun kaynaklarını kullanan işletmelerin küresel rekabet ortamında varlıklarını sürdürülebilir kılmaları için küresel krizlerin etkilerinin azaltılması ve bu konuda işletme üst düzey yöneticilerinin verdikleri kararların öneminin artması sayılabilir. Kurumsal yönetişim kavramı günümüzde bir “lüks” değil uyulması gereken bir zorunluluktur. Bu durum özellikle gelişmekte olan ülkelerin yabancı sermaye çekmesi açısından önemli bir gereklilik olarak kabul edilmektedir. Kurumsal yönetişimin bu konuma erişimi bir anda olmamıştır. Kurumsal yönetişim felsefesi ve bu felsefeyi hayata geçiren uygulamaların yaygınlaşması büyük ölçüde 1990’lı yıllarda gerçekleşmiştir. 1990’lı yıllarda kurumsal yönetişimin bu denli kabul görmesi dört temel nedene bağlanmaktadır. Bunlar; yaşanan şirket skandalları, finansal krizler, küreselleşme ve özelleştirme şeklinde sıralanmaktadır. Devam eden bölümde bu etkenlere ilişkin kısa açıklamalara yer verilecektir:

  • Şirket Skandalları: 1990’lı yıllarda oldukça yoğunlaşan şirket skandalları kurumsal yönetişime olan ihtiyacı arttırmıştır. ABD’de Enron ve WorldCom, İtalya’da Parmalat, Hollanda’da Ahold ve Çin’de Yanguangxia gibi skandallar kurumsal yönetişimin sağladığı denetim işlevine ve kurallara olan ilginin yoğun bir şekilde gelişmesine neden olmuştur.
  • Finansal Krizler: Günümüzde finansal piyasalar iç içe geçmiş bir bütünün parça­ları olarak betimlenmektedir. Bu bütünün herhangi bir bileşeninde ortaya çıkan finansal krizlerin, tıpkı bir salgın hastalık gibi birçok ülkeyi ve işletmeyi etkilemesi oldukça doğaldır. Örneğin Tayland’da 1997 yılının sonlarında başlayan Asya krizi, Rusya’da 1998 yılında ortaya çıkan finansal kriz kısa süre içerisinde ekonomisi güçlü olsa bile birçok ülkeyi etkisi altına alabilmiştir. İşletmelerin hissedar yapılarının tabana yayılması ya da kredi veren kuruluşların çoğalması, finansal piyasaların krizlerden korunmasını zorunlu kılmaktadır. Kurumsal yönetişim mekanizmaları işletmeleri krizlere karşı daha dayanıklı kılmaktadır.
  • Küreselleşme: Küreselleşme ülkeler arasındaki karşılıklı bağımlılıkların gelişimi ve derinleşmesi olarak düşünülebilir. Küreselleşmenin iki temel boyutu bulunduğu belirtilmektedir. Bunlar piyasaların küreselleşmesi ve üretimin küreselleşmesidir. Piyasaların küreselleşmesi tarihsel olarak birbirinden bağımsız bir şekilde faaliyet gösteren yerel piyasaların bütünleşmesini ve bu sayede tek bir küresel piyasanın meydana gelmesi şeklinde açıklanmaktadır.
  • Özelleştirme: Ülkelerin piyasa ekonomilerine geçiş sürecinde özelleştirmenin önemi büyüktür. Özelleştirme geçmiş dönemlerde devlet tarafından sahip olunan kurum ve kuruluşların yerli veya yabancı özel kuruluşlara satılması olarak tanımlanmaktadır. Özelleştirilmiş işletmeler piyasa ekonomisi içinde faaliyet göstermeye başlamaktadır. Bu işletmeler doğal olarak sermaye, iş gücü ve diğer girdiler konusunda diğer işletmelerle rekabet edeceklerdir. Geçmişte kamuya ait olan kurumların özelleştirilmesi bu kurumlarında sermaye piyasalarından fon talep eden bir aktör olarak yerlerini almaları, kurumsal yönetişimin gelişimini tetikleyen bir başka etken olarak karşımıza çıkmaktadır.