SİYASET FELSEFESİ II Dersi LİBERALİZM VE TOPLULUKÇULUK soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Liberal kuramda "fırsat eşitliği" ne demektir, açıklayınız.


CEVAP:

Liberal kuramın eşitlik anlayışı üçüncü olarak kendisini “fırsat eşitliği” kavrayışında gösterir. Fırsat eşitliği bireylerin yetenek ve becerileri ölçüsünde toplumda istedikleri statülere ulaşabilmeleri anlamına gelir. Başka bir deyişle, hiçbir statü, belirli bir niteliğinden dolayı bir bireyin ya da bir grubun erişimine yasaklanamaz. Bireyler doğuştan yetenekli oldukları konularda kendilerini geliştirme hakkına sahiptirler. Kısaca “bir liberal için eşitlik, bireylerin sahip oldukları eşit olmayan beceri ve yeteneklerini geliştirmek için eşit fırsata sahip olmaları demektir” (Heywood 2007, s. 43).
Bireylerin beceri ve yetenekleri konusunda eşit olmamaları, toplumsal düzende de eşit olmayacakları anlamına gelir. Tesadüfi olarak bir yeteneğe ya da beceriye sahip olan bireyler, toplumsal statüleri elde etme anlamında önlerindeki fırsatları değerlendirebilirken, diğer bazı bireyler, yine tesadüfi olarak, kendilerine açık olsa bile bazı fırsatları değerlendiremeyeceklerdir. Bu açıdan liberal eşitlik anlayışının bütünüyle şansa bağlı bir dağıtımın ürünü olduğu söylenebilir. Nitekim bu özelliğinden dolayı, ileride yeniden ele alınacağı gibi, fırsat eşitliği kavramı pek çok düşünür tarafından eleştirilir. Fırsat eşitliğine yöneltilen tüm eleştirilere rağmen liberal kuramcılar, bu türden bir eşitlik anlayışının bireyleri daha fazla çalışmaya yönelteceği ileri sürerek savunurlar. Dahası liberaller bu konuda sosyal eşitliği, eşit olmayanlara eşitmiş gibi davrandığı gerekçesiyle adil bulmayarak herkesin karakteri ve çalışma istekliliği ölçüsünde başarıya ulaşmasının daha adil bir düzen yaratacağını savunurlar.
Her ne kadar fırsat eşitliğinin kabulü konusunda, liberal düşünürler büyük ölçüde bir uyuşma gösterseler de, bu türden adalet ilkelerinin uygulamaya nasıl geçirileceği konusu bazı düşünce ayrılıklarını beraberinde getirir. Klasik liberallerin hem iktisadi hem de ahlaki olarak katı bir liyakat yönetimi benimsemelerine karşın, John Rawls gibi eşitlikçi liberaller, toplumsal alandaki eşitsizliklerin ancak ve ancak ekonomik açıdan dezavantajlı gruplar lehine işlediği sürece kabul edilebilir olduğunu ileri sürer.