SORU: Marx’ın Hegel’in diyalektik mantığına yaklaşımı nasıldır?
CEVAP: Marx geniş ölçüde Hegel’in düşüncesinden etkilenmiştir. Marx’a göre Hegel’in diyalektiği baş aşağı durmaktadır oysa kendisi onu ayakları üzerinde doğrultmuştur. Marx’ın bununla anlatmak istediği Hegel’in tarihi ideden hareketle belirlediği oysa kendisinin maddi üretim ilişkilerinden hareketle bunu yaptığıdır. Marx idenin maddi üretim ilişkilerini belirlediğini değil, tersine maddi üretim ilişkilerinin ideyi belirlediğini düşünür. Marx Hegel’in diyalektik devinim anlayışını, yine Hegel tarafından yapıldığı gibi tarihin gidişine uygulamıştır. Marx bireylerin yaşamlarını ortaya koyuş biçiminin bu bireylerin ne olduklarını yansıttığını düşünür. Bireylerin ne olduğu üretimleriyle, ne ürettikleriyle olduğu kadar, nasıl ürettikleriyle de ilgilidir. Bu yüzden, Marx’a göre insan bireylerinin ilk tarihsel eylemi, insanları hayvanlardan ayıran ilk eylem, insanların düşünmeleri değil, kendi geçim araçlarını üretmeye başlamalarıdır. Bu bağlamda Marx materyalizmin bütün önceki biçimlerinin başta gelen kusurunun şeyleri, gerçekliği, duyusallığı duyusal insan etkinliği, praxis olarak değil de nesne biçiminde kavramasıdır der. Böylece önceki materyalist öğreti insanı yalnızca içinde bulunduğu koşulların ürünü sayarken koşulları değiştirenlerin de insanlar olduğunu unutur. Marx’a göre koşulların değişmesiyle insan etkinliğinin değişmesinin çakışması yalnızca devrimci praxis olarak kavranabilir ve ussal bir şekilde anlaşılabilir. Marx’a göre insan öyle bir varlıktır ki içinde yaşadığı koşulları da değiştirebilir.