İLKÇAĞ FELSEFESİ Dersi Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Mitolojik düşünmenin gelişimi nasıl olmuştur?


CEVAP:

Mitolojik düşünme sabit bir zeminde ilerlemekteydi ve Eski Yunan dünyasında mitolojik düşünmeyi benimseyen gruplar, genellikle toprak sahibi aristokratlardı. Bunların şairi, Homeros’tu. Toprak zamanla temel zenginlik ölçütü olmaktan çıkmış ve onun yerini para almıştı. Bu gelişmelere paralel biçimde yeni bir düşünme tarzı ortaya çıkmıştır. Eski yaşama tarzı artık yeni problemlerin çözümü için yetmez olmuştur. Artık insanlar, Homeros’un görüşleri ile tatmin olmamaya başlamış ve bu düşünsel gelişme süreci aristokrat sınıfın güç kaybettiği sosyal ve siyasal olaylarla paralel ilerlemiştir. O güne dek yönetimde hiçbir hakları olmayan işçiler önce zanaatkârlık yapmış, bu yolla para ve mal biriktirmiş ve gemicilik yapmışlardır. Felsefenin ortaya çıkışı, topraktan metaya (para) geçilen bu sürecin bir iz düşümü gibidir ve felsefe tarihinde, topraktan metaya geçişin tarihini izlemek mümkündür. Bu gelişmelerle paralel olarak ortaya çıkan gemicilik, felsefenin başlangıcında önemli noktalardan biri olmuştur. Gemicilik, farklı ülkelere ve kültürlere seyahati temsil eder. Böylece değişik medeniyetler sorgulanmış, onların inanışları ve evren anlayışlarıyla Antik Yunan dünyasınınkiler arasında bir karşılaştırma yapmak imkânı doğmuştur. O dönemin gemicileri tüccarlardır. Gemicinin tüccarlık yapmasının yanı sıra bir diğer işi, rüzgârları ve gökyüzünü kollamak, yani doğa hakkında pratik bilgilere sahip olmaktı. Her kültürün, toplumun kendine özgü bir dünya görüşü vardır. Bunun da anlamı, o toplumun doğayı, toplumu, insanı, dinî ve tanrısal konuları, öte dünyayı, hayatı anlamlandırmasıdır. Toplumu meydana getiren insanların bu konulara ilişkin birtakım fikirlerinin olması gerekir. İnsanlık tarihi açısından bakınca karşımıza çıkan ilk bütüncül düşünme biçimi, mitolojik düşünmedir. Mitolojik düşünme, kültürlere göre farklılıklar gösterse de ortak bir yapıya sahiptir. Yani, içerik bakımından evrensel değil, sadece yapıca evrenseldir. Bu farklılıklar da felsefeyi ortaya çıkaracaktır. Felsefe ortaya çıkmadan önce bu sorulara cevap vermiş olan mitolojik düşünceler vardır. Eski Yunan felsefesinin temel problemleri de bu mitolojik düşünmelerden ortaya çıkacaktır. Bu konuda Eski Yunan dünyasının iki temel kişisi vardır: Homeros ve Hesiodos. Homeros’un, aşağı yukarı MÖ 800’lerde yaşadığı söylenir. Destanlarında, MÖ 1200’lü, 1100’lü yılları anlatır. Bunlar, bir toplumun efkârından çıkmış açıklama biçimleridir. Anlatılan öyküler, Eski Yunan dünyasının belkemiğini oluşturuyor. Homeros’un eserlerine yakından baktığımızda, bütün bu sorulara cevap verdiğini görürüz. Homeros belli bir anlamda Eski Yunan dilinin temsilcisidir.