YENİ TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞ II Dersi Birinci Meşrutiyet’in İlanı soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Monarşi ve Meşrutiyet arasındaki farklar ve benzerlikler nelerdir?


CEVAP:

Monarşi, devlet yönetimini, kanun yapma ve yürütme yetkisini bir sultanın, genellikle ömrü boyunca sürdürdüğü rejimdir. Bu sistemde devleti yönetecek kişinin belirlenmesi için seçim yapılmaz. İktidarın babadan oğula geçmesi gibi, soya bağlı bir devamlılık esas alınır. Monarşilerde ayrıca, gücünü tanrıdan aldığı kabul edilen, bunun için de kendini sadece tanrıya karşı sorumlu gören sultanın müracaat ettiği yazılı bir anayasa da yoktur. Sultanın sonsuz hak ve yetkilerle donatıldığı, buna karşılık onun tebası konumunda olan halka ve halkın haklarına yer vermeyen bu “keyfî” yönetim biçimi, bütün dünyada çağlar boyunca geçerliliğini sürdürmüştür. Yönetenlerin sahip olduğu düşünülen tanrısal konum ve yönetilenlerin alışkanlıklara bağlı itaat anlayışı, monarşik rejimden oldukça zor uzaklaşılmasını getirmiştir. Bu uzaklaşma Tanrı’nın ve bu paralelde kendilerine tanrısal nitelikler yüklenen kişilerin merkezde yer aldığı bir dünya görüşünün, insan merkezli düşünce biçimiyle yer değiştirmesi sayesinde mümkün olabilmiştir. Fakat bu değişim hiç kolay olmamış, bütün insanlık tarihi için uzun ve zorlu bir yolculuğu gerektirmiştir. Meşrutiyetin fonksiyon olarak monarşi ile cumhuriyet arasında yer aldığı ve monarşiden ideal yönetim biçimi olan cumhuriyete geçişte bir “ara rejim” anlayışı olduğu söylenebilir. Bu noktadan değerlendirildiğinde meşrutiyet, ne monarşi ne de cumhuriyettir. Bir aileden devam eden hükümranlık anlayışı korunduğu, sınırlanmış olmasına rağmen kanun yapma ve yürütme yetkisi sultan tarafından kullanıldığı için “monarşik” bir anlam dünyasını içerir. Öte yandan hükümdarın kendine verilmiş yetkileri, seçilmişlerin oluşturduğu bir meclis ile paylaşması, ayrıca hem hükümdarın hem de halkın hak ve görevlerinin yazılı kanunlarca belirlenmiş olması bakımından da cumhuriyet rejimine doğru evrilmiştir. Bu sebeple “meşruti monarşi”, “parlementer monarşi”, “meclisli monarşi” ya da “anayasal monarşi” olarak da adlandırılır.