CEZA HUKUKU Dersi Tipikliğin Manevi Unsurları soru detayı:
SORU:
Netice sebebiyle ağırlaştırılmış suçlar nelerdir?
CEVAP: Suçlar, ya kasten ya da taksirle işlenirler. Ancak TCK’da kastın ve taksirin kombinasyo- nundan (bileşiminden) oluşan “karma suçlara” da yer verilmiş ve bunlar “netice sebebiyle ağırlaşmış suç” olarak isimlendirilmiştir (m. 23).
Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başkaca bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesine netice sebebiyle ağırlaşmış hâl denilmektedir. Kanunda açıkça düzenlenen bu gibi hâllerde, kişi bu neticeler bakımından en azından taksirinin varlığı hâlinde sorumlu olacaktır.
Netice sebebiyle ağırlaşmış suçlar, temel suç tipi ve bunun sebebiyet verdiği ağır veya başkaca neticenin birleşiminden meydana gelmektedir. Dolayısıyla netice sebebiyle ağır- laşmış suçlar, ilk kademede kural olarak kasten işlenen temel suç tipinin, ikinci kademede ise en azından taksirle sebebiyet verilen ağır neticenin yer aldığı (kast-taksir kombinasyo- nu) iki kademeli bir yapıya sahiptir. Netice sebebiyle ağırlaşmış suçlarda sorumluluk için kasten işlenen temel suç tipinin tüm unsurlarının gerçekleşmesi, bunun sonucu olarak gerçekleşen ağır netice bakımından ise failin en azından taksirinin varlığı gerekir.
Neticesi sebebiyle ağırlaşan suçlarda, bir fiilden (temel suç tipi) kaynaklanan ağır veya başka bir neticenin gerçekleşmesi objektif unsuru oluşturmaktadır. Sübjektif unsur ise ceza hukukunda geçerli olan kusur sorumluluğu prensibine uygun düşecek şekilde belirlenmiştir. Buna göre, netice sebebiyle ağırlaşmış suçlarda failin sorumluluğu, bu ne- ticeler bakımından asgari taksirinin varlığına bağlıdır (m. 23). Buna göre, kasten işlenen bir suçun öngörülebilir nitelikteki ağır neticelerinin öngörülemediği hâllerde, failin ağır neticeler bakımından taksirli sorumluğu gündeme gelecektir. Örneğin kasten yaralama amacıyla gerçekleştirilen fiilin sonucu olan öngörülebilir nitelikteki ağır neticeler fail ta- rafından öngörülmemiş ise bu neticenin gerçekleştirilmesinden faili taksiri nedeniyle so- rumlu tutmak gerekecektir (m. 87/1–4). Yine cinsel saldırı sonucunda “mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacak- tır” (m. 102/5).
Sorumluluğun asgari şartını en azından taksirin varlığına bağlayan bu düzenlemeden failin ağır neticeler bakımından kasten hareket etmesinin de mümkün olduğu sonucu or- taya çıkmaktadır. Bu durumda kasten işlenen suçlardan kaynaklanan ağır neticeler fail tarafından bilinmekteyse veya muhtemel addedilmişse kast-kast kombinasyonundan; kas- ten işlenen fiilden kaynaklanan ağır neticeler fail tarafından öngörülebilir nitelikteyse ve fail tarafından öngörülmemişse kast-taksir kombinasyonundan söz edilir. Kast-kast kom- binasyonunda failin ağır netice bakımından kasten hareket etmesinin başlı başına kasten işlenen bir suçu oluşturmaması gerekir.
Suçlar, ya kasten ya da taksirle işlenirler. Ancak TCK’da kastın ve taksirin kombinasyo- nundan (bileşiminden) oluşan “karma suçlara” da yer verilmiş ve bunlar “netice sebebiyle ağırlaşmış suç” olarak isimlendirilmiştir (m. 23).
Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başkaca bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesine netice sebebiyle ağırlaşmış hâl denilmektedir. Kanunda açıkça düzenlenen bu gibi hâllerde, kişi bu neticeler bakımından en azından taksirinin varlığı hâlinde sorumlu olacaktır.
Netice sebebiyle ağırlaşmış suçlar, temel suç tipi ve bunun sebebiyet verdiği ağır veya başkaca neticenin birleşiminden meydana gelmektedir. Dolayısıyla netice sebebiyle ağır- laşmış suçlar, ilk kademede kural olarak kasten işlenen temel suç tipinin, ikinci kademede ise en azından taksirle sebebiyet verilen ağır neticenin yer aldığı (kast-taksir kombinasyo- nu) iki kademeli bir yapıya sahiptir. Netice sebebiyle ağırlaşmış suçlarda sorumluluk için kasten işlenen temel suç tipinin tüm unsurlarının gerçekleşmesi, bunun sonucu olarak gerçekleşen ağır netice bakımından ise failin en azından taksirinin varlığı gerekir.
Neticesi sebebiyle ağırlaşan suçlarda, bir fiilden (temel suç tipi) kaynaklanan ağır veya başka bir neticenin gerçekleşmesi objektif unsuru oluşturmaktadır. Sübjektif unsur ise ceza hukukunda geçerli olan kusur sorumluluğu prensibine uygun düşecek şekilde belirlenmiştir. Buna göre, netice sebebiyle ağırlaşmış suçlarda failin sorumluluğu, bu ne- ticeler bakımından asgari taksirinin varlığına bağlıdır (m. 23). Buna göre, kasten işlenen bir suçun öngörülebilir nitelikteki ağır neticelerinin öngörülemediği hâllerde, failin ağır neticeler bakımından taksirli sorumluğu gündeme gelecektir. Örneğin kasten yaralama amacıyla gerçekleştirilen fiilin sonucu olan öngörülebilir nitelikteki ağır neticeler fail ta- rafından öngörülmemiş ise bu neticenin gerçekleştirilmesinden faili taksiri nedeniyle so- rumlu tutmak gerekecektir (m. 87/1–4). Yine cinsel saldırı sonucunda “mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacak- tır” (m. 102/5).
Sorumluluğun asgari şartını en azından taksirin varlığına bağlayan bu düzenlemeden failin ağır neticeler bakımından kasten hareket etmesinin de mümkün olduğu sonucu or- taya çıkmaktadır. Bu durumda kasten işlenen suçlardan kaynaklanan ağır neticeler fail tarafından bilinmekteyse veya muhtemel addedilmişse kast-kast kombinasyonundan; kas- ten işlenen fiilden kaynaklanan ağır neticeler fail tarafından öngörülebilir nitelikteyse ve fail tarafından öngörülmemişse kast-taksir kombinasyonundan söz edilir. Kast-kast kom- binasyonunda failin ağır netice bakımından kasten hareket etmesinin başlı başına kasten işlenen bir suçu oluşturmaması gerekir.