SORU: Nietzche: Karanlık Kutu ve Bilincin Odası hakkındaki düşüncelerini yazınız.
CEVAP: Karanlık kutu metaforunu Friedrich Nietzsche (1844-1900) birçok kere kullanmıştır. Karanlık kutunun içine ışık sızdırmayan dört tarafı kapalı odası, hiyerarşi içinde bir güç sistemine işaret eder. Nietzsche bu metaforu kullanır. Karanlık kutu metaforunun Nietzsche’nin diğer metaforlarından ayırmanın doğru olmadığı söylenir. Düşünürün metaforlarında öğretici yanı görmek güçtür. Bunun nedeni ise Nietzsche’nin kullandığı metaforlarda gerçek anlamla yan anlam arasında net bir açıklık ortaya koymamasından kaynaklanır. Nietzsche için metaforlar öğretici değil, daha çok sistematiktir. Ayrıca onun karanlık kutu metaforunu genellediği vurgulanır. Karanlık kutunun, karanlığını kullanırken Nietzsche’de bir aydınlığa özlem duyma yoktur. Onun karanlık kutu genellemesi; sanat-bilim, bilinçdışı-bilinç, karanlıkaydınlık karşıtlığını ortadan kaldırmaya yöneliktir. Çünkü her biri kendi karanlık odasında aynı eylemi gerçekleştirmektedir. Her şey karanlıkta ise ortada olan hiçbir şey yoktur. Bu şekilde Nietzsche ikili karşıtlıklar içinde, kendi düşünce sistemine göre, bir tersine çevirme işlemi yapar. Nietzsche’nin karanlık kutu metaforu, eski bir yöntemi yeni bir durumu açıklamak şeklinde değerlendirilir. Felsefede eski bir kavrama yeni bir anlam kazandırmak olarak da adlandırılır. Nietzsche, Putların Alacakaranlığı (1888; Götzen-Dämmerung) adlı eserinde şöyle der: Psikologlar için ahlak. Psikolojinin gizli yollarına girmeye gerek yok. Sadece gözlem yapmak için gözlem yapılmaz. Bu yanlış bir bakış açısı sağlar, şaşılığa zoraki ve abartılı olmaya neden olur. Deneyim yapmayı arzulayarak deneyim yapmak başarılı olmaz. Deneyimi yasarken kişi kendini gözlemlememelidir, yoksa göz “seytani göz”e dönüşür. Psikolog olarak doğmuş bir kişi sezgisel olarak kendisini sırf görmek için görmeden olarak korur. Bu durum ressam olmak için doğmuş kişi içinde geçerlidir. Ressam “doğadan” çalışmaz, deneyimlenmişi değiştirmek ve durumu doğayı ifade etmek için sezgilerini karanlık kutusuna bırakır. Sanatsal olarak bakıldığında doğa bir model değildir. Çünkü abartır bozar ve boşluklar bırakır. Doğa bir şanstır. Bana göre doğadan çalışmak kötüye işarettir: sunumu, zayıflığı ve kaderciliği açığa çıkartır. Küçük ayrıntıları kaplayan toz bulutu, bütünlüklü bir sanatçı için değersizdir.