İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ Dersi Monetarizm, Yeni Klasik İktisat Teorisi ve Yeni Keynesgil İktisat soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

''Nominal faiz oranı'' ve ''Reel faiz oranı'' kavramlarını açıklayınız.


CEVAP:

Paranın miktar teorisinin önemli yeniliklerinden biri bireylerin enflasyon ile ilgili beklentileri dikkate almasıdır. Enflasyon ile ilgili beklentiler dikkate alınınca faiz oranı “nominal faiz oranı ve reel faiz oranı olarak ikiye ayrılır. Bu nedenle Friedman öncelikle Nominal ve Reel Para Miktarı arasında ayrım yapmaktadır; nominal para miktarı (M) fiyat düzeyi ile deflate edildiğinde reel para miktarı
(MR) elde edilmektedir:
MR = M / P (1)
Friedman ABD ile ilgili yaptığı çalışmalarında, nominal para arzının gerçekte merkez bankası tarafından, reel para miktarının ise, iktisadi aktörler tarafından belirlediğini tespit etmiştir. İktisadi aktörler veri reel gelir düzeylerinde belirli bir reel ankes tutmayı arzulamaktadır. Bu kararları ile aynı zamanda harcama düzeyleri hakkında da karar vermekte ve böylece mal arzı veri iken fiyat düzeyini
belirlemiş olmaktadırlar. Dolayısıyla reel para miktarı tanımından (Eşitlik 1), nominal para miktarı veri iken iktisadi aktörlerin reel para miktarını belirledikleri sonucu ortaya çıkmaktadır. O halde, reel para miktarı Para Talebi Teorisi ile açıklanmaktadır. Friedman’ın Para Talebi Fonksiyonu’nu aşağıdaki gibi ifade etmek mümkündür;

MD /NP = f (Y/NP) (2)

Yukarıdaki 2’nci eşitlikte nüfus artışı ile reel gelirdeki değişimler dikkate alınmaktadır. Buna göre, kişi başına tutulmak istenen reel ankes miktarı

(MD /NP), kişi başına düşen reel gelirin bir fonksiyonudur. Bir ekonomide parasal denge para talebinin para arzına eşit olması şeklinde tanımlanmaktadır.Parasal dengenin örneğin para arzındaki artış nedeniyle bozulması sonucu gelir ve fiyatların her ikisinde de artış ortaya çıkmaktadır. Başka bir deyişle, Merkez Bankasının para arzını arttırması hâlinde parasal denge bozulmakta, eldeki fiili para miktarı tutulmak istenen miktarın üzerine çıkmaktadır. Bu durumda iktisadi ajanlar, harcamalarını arttırmak suretiyle ellerindeki fazla ankesi azaltmaya çalışmaktadır. İlave mal talebi, fiyatları ve üretimi arttırmaktadır. Üretim ve böylece milli gelirin artması bir taraftan reel para talebini arttırırken, diğer
taraftan fiyat artışları nominal para miktarının reel değerini azaltmaktadır. Bu şekilde gerçekleşen bir uyum sürecinin ardından yeniden dengeye ulaşılmaktadır.