SORU: Orta Çağ düşünce sistemine hâkim görüş ilahi gücün varlığına inanılması, ekonomide nasıl sonuçlar doğurmaktaydı?
CEVAP: İlk olarak; dünyanın içindeki her şeyi saf bir düzen içinde Tanrı’nın yarattığına; her şeyin Tanrı’ nın arzusuna göre olduğuna; düzende görülen hataların insanların yorum hatalarından kaynaklandığına inanılıyordu. ‹kinci olarak, dünyadaki hayatın gerçek amacının manevi ve dinî inanç olduğu, dünyadaki diğer şeylerin bunlardan sonra geldiği benimsenip kabul ediliyordu. Üçüncü olarak, beşeri davranışların bölünemezliği düşünce sisteminin gereği olarak ortaya çıkınca, iktisadi faaliyetlerin insan davranışlarını bir bütün olarak yöneten dinî ve ahlaki normlara göre olacağı benimsenmişti. Orta Çağ’ın bu temel düşüncelerinin ışığı altında, dünyadaki her fert ya da sosyal birimin yeri Tanrı’nın arzusuna göre belirlenmiştir. Birisinin ekonomik ve sosyal statüsünü değiştirmek sadece başarısızlığa yol açmaz, aynı zamanda günahtır. Yine bu düşünceye göre, bir malın satıcısı müşterisinden adil fiyattan fazlasını istemeyecek ve alıcı da adil fiyattan daha azını teklif etmeyecektir.