ULUSLARARASI İKTİSAT TEORİSİ Dersi ULUSLARARASI TİCARET TEORİSİ ANALİZLERİ soru cevapları:

Toplam 54 Soru & Cevap
PAYLAŞ:

#1

SORU: Merkantilist dönemde sömürgelerin ne tür faydaları olmuştur?


CEVAP: Sömürgeler, ülkelerin stratejik durumlar› bakımından önemli olmuştur. Sömürgeler, bir yandan ülkenin ticaret yollarının güvenliğinin sağlanması, öte yandan hammadde deposu görevini görerek diğer rakip ülkelere bağımlılığı azaltmıştır. Bunlara ek olarak sömürgeler, ulusal prestij kaynağı olmuştur.

#2

SORU: Antik çağda sofistler uluslararası ticareti savunma neden savunmuşlardır?


CEVAP: Antik çağda sofistler uluslararası ticaretin, insanlar arasındaki ilişkileri geliştirdiğini düşündüklerinden dolayı savunmuşlardır.

#3

SORU: Uluslararası ticaret açısından yaklaşıldığında, Orta çağda genel ekonomik durum nasıldı?


CEVAP: Orta Çağ’ın V. YY.-X. YY.ları arasında üretimin tamamına yakın bir kısmı tarım kesimine dayanmaktaydı. Dönemin diğer önemli özellikleri; mübadele ekonomisinin gelişmemiş olması ile kölelik sisteminin bulunması idi. X. YY. dan itibaren imalat sanayi üretimleri görülmeye başlandı. X. YY.- XV. YY. arasında sanayide el sanatları hakimdi. XV. YY. başlarında ise bazı Avrupa ülkelerinde tüccar sınıf ortaya çıkmış, sanayi (özellikle dokuma) el sanatlarından ayrılmaya başlamıştı. Bu dönemde uluslararası ticaret yaygın olmasa bile, yünlü dokuma, kürk, silah vb. mallarda bölgeler arası ticaret yaygın idi.

#4

SORU: Özellikte Orta Çağ’ da ekonomik hayatta etkin olan adil fiyat kavramı nedir?


CEVAP: Orta Çağ ekonomik hayatında etkin olan, Adil fiyat, o günün sosyal ve ekonomik koşullarına göre toplumun benimsediği, maliyetler ile belirli bir kâr marjını (yüzde 5 - yüzde 10 gibi) kapsayan fiyattır. Yine bu düşünceye göre, bir malın satıcısı müşterisinden adil fiyattan fazlasını istemeyecek ve alıcı da adil fiyattan daha azını teklif etmeyecektir.

#5

SORU: Orta Çağ sonlarına doğru uluslararası ticaretin yaygınlaşmasının sebebi nedir?


CEVAP: Orta Çağ sonlarına doğru uluslarası ticaretin yaygınlaşmasının sebep, nüfusta görülen artış ve büyümesi, köleliğin kaldırılmaya başlanması, şehirlere göçler, ve yatırım fırsatlarını ortaya çıkaran diğer faktörlerin filizlenmesi, uluslararası ticaretin yayılışı sonucunu doğurmuştur.

#6

SORU: Marko polo uluslararası ticarete nasıl katkıda bulunmuştur?


CEVAP: Venedikli tüccar ve gezgin Marko Polo (1254- 1324) Asya’da 24 yıl kaldıktan sonra 1295 yılıda Venedik’e döndü. ipek, pamuk, sandal ağacı, tafta, inci, yanan taşlar (kömür), asbest (yanmaz kâğıt), baharat, parfüm, ilaç ve benzeri mallar hakkındaki hikâyeleri Avrupa’nın gözünde uluslararası ticaretin yararlarını canlandırdı. İzleyen yıllarda Uzak Doğu ile Avrupa arasındaki bu malların ticareti, uluslararası ticarete beş önemli motivasyon (güdü) getirdi.

#7

SORU: Doğu ile Avrupa arasındaki bu malların ticareti, uluslararası ticarete beş önemli motivasyon (güdü) getirmiştir, bunlar nelerdir?


CEVAP: • Yeni pazarlar, • Yeni fikirler, • Ucuz işgücü, • Ucuz doğal kaynaklar, • Göze çarpıcı ürünler.

#8

SORU: Orta Çağ düşünce sistemine hâkim görüş ilahi gücün varlığına inanılması, ekonomide nasıl sonuçlar doğurmaktaydı?


CEVAP: İlk olarak; dünyanın içindeki her şeyi saf bir düzen içinde Tanrı’nın yarattığına; her şeyin Tanrı’ nın arzusuna göre olduğuna; düzende görülen hataların insanların yorum hatalarından kaynaklandığına inanılıyordu. ‹kinci olarak, dünyadaki hayatın gerçek amacının manevi ve dinî inanç olduğu, dünyadaki diğer şeylerin bunlardan sonra geldiği benimsenip kabul ediliyordu. Üçüncü olarak, beşeri davranışların bölünemezliği düşünce sisteminin gereği olarak ortaya çıkınca, iktisadi faaliyetlerin insan davranışlarını bir bütün olarak yöneten dinî ve ahlaki normlara göre olacağı benimsenmişti. Orta Çağ’ın bu temel düşüncelerinin ışığı altında, dünyadaki her fert ya da sosyal birimin yeri Tanrı’nın arzusuna göre belirlenmiştir. Birisinin ekonomik ve sosyal statüsünü değiştirmek sadece başarısızlığa yol açmaz, aynı zamanda günahtır. Yine bu düşünceye göre, bir malın satıcısı müşterisinden adil fiyattan fazlasını istemeyecek ve alıcı da adil fiyattan daha azını teklif etmeyecektir.

#9

SORU: Orta Çağ ekonomik düşüncesi yapısının kaybolmasında etkili olan faktörler nelerdir?


CEVAP: • Kilisenin gücünün azalması • Rönesans • Büyük coğrafi keşifler, • Derebeylikler yerine merkezi devletlerin ortaya çıkması, • Ulus-devlet görüşünün güçlenmesi, • Nüfusun artması, • Köleliğin kaldırılması, • Şehirlere olan göçler.

#10

SORU: Ülkelerin ekonomik zenginliklerinin kıymeti madenlerle ölçülmesi nasıl sonuçlar doğurmuştur?


CEVAP: Ülkenin ekonomik zenginliği de sahip olduğu kıymetli madenlerle ölçülür. Böylece altın ve gümüş, paralı asker ve savaş malzemeleri temin etmekte kullanılarak ülkenin askerî gücü sağlanır. Bu nedenle, ülkede yeteri kadar altın ve gümüş varsa sorun yoktur, ancak eğer ülkenin altın ve gümüşü yetersizse, diğer ülkelerden sağlanması zorunludur. Ülke altın ve gümüşü genel olarak dış ticaret fazlası vererek sağlar, ancak gerekirse kuvvet kullanarak diğer ülkelerden temin edebilir. İspanya ve diğer bazı ülkeler kuvvet kullanma yolunu tercih etmiştir. Ancak normal olarak ekonomik faaliyetlerde devlet düzenlemelerinin temel amacı; dış ticaret dengesinde fazla yaratmak ve sürdürmektir. Ülkeler amaçlarına ulaşmak için yurt içi ve dışını kapsayan düzenlemelere gitmişlerdir.

#11

SORU: Merkantilizm nedir?


CEVAP: Merkantilizm üç asır boyunca (XVI. YY.-XVIII. YY.) dağınık iktisadi kavramları ve birçok devletin politikalarını açıklayan genel bir terimdir.

#12

SORU: Merkantilizmin iktisadi analizlerine göre dış ticaret bilançosu nasıl olmalıdır?


CEVAP: Merkantilizmin iktisadi analizlerine göre dış ticaret bilançosu çok nemli bir yere sahiptir ve buna göre bir ülkenin ticaret bilançosu dış ticaret fazlası vermeli, bir başka ifadeyle ihracat ithalattan fazla olmalıdır.

#13

SORU: Ülkelerin amaçlarına ulaşmak için geliştirdiği yurt içi düzenlemeleri neleri kapsamaktaydı?


CEVAP: • Tarımın teşvik edilmesi, •Madde sanayi üretiminin yüksek kaliteli olmasını garanti eden düzenleme ve teşvikler, • Üretimde düşük fiyatları sağlama (özellikle ihracat potansiyeli olan mallar için).

#14

SORU: Merkantilist dönemde nüfus artışının ne gibi faydaları olmuştur?


CEVAP: Ücretlerin düşük tutulması nüfus artışını hızlandırarak sağlanmıştır. Yüksek nüfus oranı, doğum oranlarının artışını ve dışarıdan ülkeye göçü teşvikle elde edilmiştir. Öte yandan nüfusun fazla olmasının bir yararı da ülkenin askerî gücüne doğrudan doğruya katkısı olan askerlerin kolaylıkla bulunmasıdır.

#15

SORU: Ülkelerin amaçlarına ulaşmak için geliştirdiği yurt dışı düzenlemelerinin amacı nedir?


CEVAP: Dış düzenlemelerin amacı, ithalata harcanacak değerli madenleri en az düzeyde tutmak, ihracat yoluyla altın ve gümüş girişini en yüksek düzeye çıkarmaktır.

#16

SORU: Fizyokratlar kimdir?


CEVAP: Fizyokratlar, XVIII.yy.da yaşamış bir grup Fransız yazardır. Quesnay, Mirabeau, Mercier de la Rivieve, La Trosne, Dupont de Nemours bunlardan birkaçıdır.

#17

SORU: Fizyokrat düşünce yapısı nasıldır?


CEVAP: Fizyokrat düşünceye göre, gerçek zenginlik sadece topraktan elde edilir. Sanayi, mevcut olan nesneleri birleştirmekten öte bir şey yapmadığından verimsizdir. Ticaret, nesneleri çevrede hareket ettirmekten başka bir şey değildir. Böylece fizyokratlara göre izlenecek doğru politika, toprak verimini arttırıcı önlemler almaktan ibarettir. Sadece tarım üretken olduğuna göre, toprağın yarattığı tümüyle toprak sahibine rant olarak gider. Bu nedenle tek vergi olmalı ve o da toprak sahiplerinden alınmalıdır.

#18

SORU: Fizyokratlar arasında kimler vardır?


CEVAP: • Quesnay, • Mirabeau • Mercier de la Rivieve • La Trosne • Dupont de Nemours

#19

SORU: Laissez faire, laissez passer kavramı ne ifade etmektedir?


CEVAP: Laissez faire, laissez passer: “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” şeklinde çevrilen Fransızca bu deyiş serbest piyasa ekonomisi içinde piyasalara müdahalenin olmaması gerekliliğini savunur. Dolayısıyla bireylerin ekonomik faaliyetlerine devletin karışmaması ilkesi üzerine kuruludur. İlk olarak Fizyokrasi düşüncesinde ortaya çıkmıştır.

#20

SORU: Fizyokratlar kısıtlamalara hangi sebeplerden dolayı karşı çıkmışlardır?


CEVAP: İhracatın kısıtlanması; tüketici lehine, üretici aleyhinedir. Bu da tarıma büyük ölçüde zarar verecektir. Hâlbuki kısıtlamalar kaldırılsa ihracat artacak ve tarım üreticilerinin eline yüksek gelirler geçecektir. Fizyokratların istediği de budur.

#21

SORU: Fizyokrat düşünce yapısı ne tür olumlu gelişmelere sebep olmuştur?


CEVAP: Böylece fizyokratlar sayesinde kişi hakları konusunda yeni fikirler gelişti. Devlet güçlerine sınırlamanın getirilmesi düşüncesi yaygınlaştı ve bu arada laissez faire, laissez passer düşüncesi tek düşünce olma yoluna girdi. Ulus-devletlerin oluşması ve uluslararası güç kazanma mücadelelerinde belirli bir dengenin kurulması ile de ekonomik faaliyetlerde devlet düzenlemelerinin gereksizliği geniş ölçüde benimsendi.

#22

SORU: Fizyokrat düşüncenin kurucusu kimdir?


CEVAP: François Quesnay (1694- 1774): fizyokrat düşüncenin kurucusu sayılan Fransız iktisatçıdır. Yayınladığı “Tableau Economique” ekonomiye ilk analiz yapma yaklaşımıdır. laisses faire, laisses passer sözünü ilk kullanan da Quesnay’dir.

#23

SORU: Adam Smith’ in getirdiği düşünce yapısı nasıl bir görüşe sahiptir?


CEVAP: Smith’in getirdiği düşünceye göre; eğer dünyanın ekonomik pastası büyümeye müsaitse, bir ülkenin ekonomik yararını diğer ülkelerin zararına geliştirmesi zorunlu değildir. Uluslararası ticaret kanalıyla iş bölümüne gidilerek dünya ekonomik pastasını büyütmek mümkündür. Bu işlem ticarete giren ulusların hepsine yarar sağlar ve böylece ülkelerin ticarete girerek kendilerine bir kazanç sağlamasına imkân yaratır.

#24

SORU: Klasik iktisat düşünce dönemi nasıl başlamıştır?


CEVAP: İskoçyalı Adam Smith 1776 yılında “Ulusların Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri Üzerine Bir Araştırma (An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations)” adlı kitabını yayınladı. Kitap yayınlandıktan sonra liberal ekonominin başyapıtı oldu. Böylece klasik iktisat düşüncesi dönemi başladı.

#25

SORU: Mutlak üstünlükler teorisi nedir?


CEVAP: Smith’e göre ülkelerin iş bölümü ancak üretimdeki verimliliklerine bağlı olarak ortaya çıkan mutlak üstünlüklere göre gerçekleşir. A. Smith, liberal ekonomi ve serbest piyasayı savunan düşüncelerini uluslararası ticarete uygulayarak Mutlak Üstünlükler Teorisini ileri sürmüş oldu.

#26

SORU: Mutlak ve karşılaştırmalı üstünlükler teorilerini açıklayan A. Smith, R. Torrens, D. Ricardo ve izleyicileri savunduğu açık veya saklı varsayımları nelerdir?


CEVAP: • Ülke içinde ve ülkeler arasında ticaret, takas usulüyle yapılmaktadır. • Ticarete giren mallar iki tanedir. Ticaret iki ülke arasında yapılmaktadır • Ulaşım, sigorta vb. maliyetler sıfırdır. • Emek-değer teorisi geçerlidir. • Üretimde sabit maliyetler geçerlidir. • Mal ve üretim faktörü piyasalarında tam rekabet koşulları geçerlidir. • Ticaret, gelir dağılımına etki etmemektedir. • Üretim faktörleri gerek ülke içinde, gerekse bölgeler itibariyle hareketliliğe sahiptir.

#27

SORU: Emek değer teorisi nedir?


CEVAP: Emek-Değer Teorisi, değeri sadece işgücünün oluşturduğunu benimseyen teoridir. A. Smith “Milletlerin zenginliği, onların sahip olduğu çalışma gücüdür.” demiştir. D. Ricardo da benzer düşüncedeydi.

#28

SORU: Üretim fonksiyonu terimi ne anlama gelmektedir?


CEVAP: Üretim fonksiyonu, kullanılan üretim faktörleri ile elde edilen ürün miktarlarI arasındaki ilişkinin matematiksel ifadesidir.

#29

SORU: Mutlak üstünlükler teorisi neyi savunmaktadır?


CEVAP: Ülkeler arasında serbest ticaret yapılmasının her iki ülkenin de yararına olacağının savunulduğu Mutlak Üstünlükler Teorisi A. Smith tarafından 1776’da yayınladığı Ulusların Zenginliği kitabıda ortaya atılmıştır.

#30

SORU: Karşılaştırmalı üstünlükler teorisinin mutlak üstünlükler teorisinden farkı nedir?


CEVAP: 1815 yılında R. Torrens ve 1817 yılında D. Ricardo, Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi ile bir ülkenin iki mal üretiminde de mutlak üstünlüğe sahip olmaması durumunda da yani karşılaştırmalı olarak dezavantaja sahipse, ülkeler arasında ticaret yapılabileceğini ve ülkelerin bu serbest ticaretten kârlı çıkabileceğini ileri sürmüşlerdir. Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisine göre; iki malda da mutlak üstünlüğe sahip olmayan ülke, daha az dezavantaja sahip olduğu malın üretiminde uzmanlaşmalı ve böylece bu malın üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmalıdır.

#31

SORU: Karşılaştırmalı üstünlükler teorisinin sürekli eleştiri almasının nedeni nedir?


CEVAP: Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi yapısı itibariyle statiktir. Statik olması dolayısıyla da sürekli eleştiri konusu olmuştur.

#32

SORU: Karşılaştırmalı üstünlükler teorisinin statik olması nasıl bir sonuç doğurmaktadır?


CEVAP: Bunun sonucunda, ülkeler eğer karşılaştırmalı üstünlüklere göre uzmanlaşırsa hep aynı malda (ya da sektörde) uzmanlaşmış olarak kalacaktır. Bu da günümüzde mamul mal üretip satan sanayileşmiş ülkelerin hep sanayi malı ihracatçısı, diğer ülkelerin de hammadde (tarım ve maden) ihracatçısı olarak kalmaları anlamına gelir. Oysa karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi’nde (D. Ricardo’nun görüşüne göre), verimlilik farklılığına neden olan ülkelerdeki teknoloji farklılığı zaman içinde değişir. Teknolojide geri durumda olan ülkeler zamanla ileri teknolojiye geçebilir. Böyle bir değişim olursa, ülkeler eskisine göre farklı malda (veya sektörde) karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olabilir.

#33

SORU: Dinamik karşılaştırmalı üstünlükler teorisi nedir?


CEVAP: Dinamik karşılaştırmalı › üstünlükler, zaman içinde teknolojinin ya da nispi üretim faktörü donanımının değişmesi sonucu ülkelerin karşılaştırmalı üstünlükleri olan malın (ya da sektörün) değişebileceğini ileri süren düşüncedir.

#34

SORU: Dinamik karşılaştırmalı üstünlükler teorisi için hangi iki ülke iyi bir örek olarak verilebilir?


CEVAP: Günümüzde dinamik karşılaştırmalı üstünlükler için Çin ve Hindistan örneği verilir. Çünkü bu iki ülke eğitime çok büyük yatırımlar yaparak nitelikli işgücü yetiştirmiş ve teknoloji de ileri adımlar atmıştır. Böylece bu ülkeler; daha önce ihracatlarında yer almayan ileri teknoloji gerektiren mallarla, nitelikli işgücü gerektiren ürünleri de ihraç edebilir duruma gelmiştir.

#35

SORU:

Uluslararası Ticaret Teorisi’nin başlıca amacı nedir?


CEVAP:

Uluslararası Ticaret Teorisi’nin başlıca amacı da ülkeler arasındaki mal ve hizmet alım satımlarının nedenlerini açıklamaktır. 


#36

SORU:

Uluslararası ticaretin ilk kez bilimsel bir yöntemle incelenmesi kimle başlar?


CEVAP:

Uluslararası ticaretin ilk kez bilimsel bir yöntemle incelenmesi Adam Smith’in 1776’da yayımlanan ünlü eseri “Ulusların Zenginliği” ile başlar. Bu çalışma aynı zamanda Klasik İktisat Ekolü’nün de temeli olarak kabul edilir.


#37

SORU:

Merkantilist felsefeye göre, dış ticaret politikasının temel amacı nedir?


CEVAP:

Merkantilist felsefeye göre, dış ticaret politikasının temel amacı, hazinenin altın stokunu artırmaktır.


#38

SORU:

Klasik Liberalizmin temel dayanağı olarak kabul edilen ve Adam Smith tarafından ortaya atılan ilkeler nelerdir?


CEVAP:

Smith’in Klasik Liberalizme yön veren bazı görüşleri şunlardır: Bütün bireyler ekonomik çıkarlarına göre hareket ederler, yani kişiler homo economicusdur (ekonomik insan). Devlet kişilerin bireysel girişim haklarını kısıtlamamalıdır (“laissez faire, laissez passer-bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler”). Çünkü bireyler kendi çıkarları peşinde koşmakla aynı zamanda toplumsal çıkarlara da hizmet etmiş olurlar. Nihayet, ekonomik hayatta düzen sağlayan bir görünmez el (invisible hand) vardır. Bu görünmez el de fiyat mekanizmasıdır. Ekonomik hayatta düzen, fiyat mekanizmasının işleyişi ile kendiliğinden sağlandığına göre, devletin bu amaçla ekonomiye müdahale etmesine gerek yoktur.


#39

SORU:

Merkantilizm ile Klasik Ekol arasındaki temel görüş ayrılıkları nelerdir?


CEVAP:

Smith’e göre, toplam dünya serveti sabit değildir. Dış ticaret, uluslararası uzmanlaşma ve is bölümü doğurarak dünya kaynaklarının verimliliğini artırır, böylece dünya üretimi ve refahının yükselmesine yol açar. Bu görüş açısından karşılıklı ticaret yapan iki ülke uzmanlaşma ve serbest uluslararası değişim sonucunda daha yüksek üretim ve tüketim düzeylerine ulaşarak yasam standartlarını birlikte artırırlar. Dolayısıyla Smith’e göre, Merkatilizmin uluslararası ticarette bir taraf kazanırken diğer tarafın kaybetmesi seklindeki görüsü yanlıştır. Çünkü uluslararası ticaretten her iki taraf da kazançlı çıkar.


#40

SORU:

Emek değer teorisi nedir?


CEVAP:

Malların piyasa değişim oranının onların içerdiği emek miktarlarına bağlı olduğu biçimindeki klasik görüştür.


#41

SORU:

Mutlak Üstünlükler Teorisi neyi savunmaktadır?


CEVAP:

Mutlak Üstünlük Teorisine  göre, bir ülke karşı ülkeye göre hangi malları daha düşük maliyetle üretiyorsa, o malların üretiminde uzmanlaşmalı ve bunları ihraç ederek pahalıya üretebildiklerini dış ülkeden ithal etmelidir.


#42

SORU:

Ricardo’ya göre uluslararası ticareti mutlak üstünlüklere dayandırmak gerekli midir?


CEVAP:

Ricardo’ya göre uluslararası ticareti mutlak üstünlüklere dayandırmaya gerek yoktur. Böyle bir yaklaşım, teorinin kapsamını da oldukça daraltır. Çünkü mutlak üstünlükler, karşılaştırmalı üstünlüklerin özel bir durumu gibidir. Mutlak üstünlüklerin gerçekleştiği durumlarda karşılaştırmalı üstünlük de vardır ama bunun tersi geçerli değildir; yani karşılaştırmalı üstünlük elde edilen her durumda mutlak üstünlük bulunmayabilir.


#43

SORU:

Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’ne göre ülkeler arasında kârlı dış ticaret için zorunlu koşul nedir?


CEVAP:

Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’ne göre ülkeler arasında kârlı dış ticaret için zorunlu koşul, bu ülkelerde iç üretim maliyetlerinin (yurt içi fiyatların) birbirinden farklı olmasıdır.


#44

SORU:

Fırsat maliyeti nedir?


CEVAP:

Fırsat maliyeti: Bir malın üretimi için üretiminden vazgeçilmesi gereken başka malların piyasa fiyatları ile değeridir?


#45

SORU:

Emek maliyetleri yerine fırsat maliyetleri tanımının kullanılması Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi analizlerinde ne gibi değişiklikler yaratır?


CEVAP:

Kısacası, analizlerde emek maliyetlerini çıkartıp yerine fırsat maliyetleri kavramını koyduğumuzda, karşılaştırmalı üstünlüklerin yorumunda bir değişiklik olmamaktadır. Tüm değişiklik maliyetlerin nasıl ölçüleceği ile ilgilidir ki bu da hiçbir şekilde teorinin özünü etkilemez.


#46

SORU:

Sabit fırsat maliyetleri hangi durumda ortaya çıkar?


CEVAP:

Sabit fırsat maliyetleri şu iki durumda ortaya çıkabilir: (a) Üretim faktörlerinin birbiri yerine tam ikame edilebilir) olmaları ya da iki malın üretiminde sabit oranda kullanılmaları, (b) bir faktörün bütün birimlerinin homojen veya aynı kalitede olması. Bu koşullar altında kaynaklar iki malın üretiminde de aynı derecede etkindirler, yani bir malın üretiminden çekilip öteki malın üretiminde kullanıldıklarında verimde herhangi bir düşüş ortaya çıkmaz.


#47

SORU:

Üretimde artan maliyet koşulları hangi durumda geçerlidir?


CEVAP:

Eğer kaynaklar bir kesimden diğerine aktarıldıkça her yeni kaynak, üretime bir öncekinden daha az katkı sağlıyorsa üretimde artan maliyet (veya azalan verim) koşulları geçerlidir.


#48

SORU:

Çoğalan fırsat maliyetlerinin  nedenleri nelerdir?


CEVAP:

Çoğalan fırsat maliyetleri şu gibi nedenlerden ortaya çıkmış olabilir: (a) Üretim faktörleri homojen değildir (bir faktörün tüm birimlerinin özdeş veya aynı kalitede olmaması). (b) Üretim faktörleri tüm malların üretiminde aynı oranda ya da aynı yoğunlukta kullanılmamaktadır.


#49

SORU:

İçsel tasarruflar nelerdir?


CEVAP:

İçsel tasarruflar üretim hacmindeki artış dolayısıyla firma içinden kaynaklanan olumlu etkilerdir. Örneğin, küçük firmalarda bazı makineler eksik kapasitede çalıştırılır, bu da birim maliyetleri yükseltir. Üretim hacminin genişletilmesi optimum üretim ölçeğine ulaşılmasına neden olarak maliyetlerde düşüş doğurur. Ayrıca, üretim hacminin gelişmesi, isçilerin “işi yaparak öğrenme”lerine ve uzmanlık kazanmalarına neden olur. İşletmenin büyümesi yönetimde de etkinliği artırıcı bir faktördür. Böylece mesleki yöneticiler kullanmak ve en gelişmiş yönetim bilgilerini işletmeye uygulamak olanağı doğar. Bütün bunlar firma içi etkiler dolayısıyla maliyetlerin düşmesine neden olan faktörlerin bazılarıdır.


#50

SORU:

Dışsal ekonomiler nasıl ortaya çıkar?


CEVAP:

Dışsal ekonomiler ise bir işletmenin sırf kendi üretim hacminden değil, aynı zamanda onun bağlı olduğu endüstrinin bir bütün olarak genişlemesinden dolayı da ortaya çıkan etkilerdir. Örneğin yeni kurulan bir endüstri dalı geliştikçe ihtiyaç duyulan ham madde, ara malları, nitelikli insan gücü gibi faktörler daha kolay ve daha ucuz bir şekilde sağlanabilir ve bütün firmalar bundan yararlanırlar.


#51

SORU:

Dönüşüm eğrisi neyi göstermektedir?


CEVAP:

Bir ülkenin, veri teknoloji ve tam çalışma koşulları altında sınırlı kaynaklarıyla üretebileceği mal bileşimlerini gösteren eğriye dönüşüm eğrisi veya “üretim olanakları eğrisi” adı verilir.


#52

SORU:

İki ülkeli modelde uluslararası ticaretin iki taraf bakımından da kârlı olabilmesi için uluslararası fiyat oranının ne olması gerekir?


CEVAP:

Burada şu noktayı belirtelim ki iki ülkeli modelde uluslararası ticaretin iki taraf bakımından da kârlı olabilmesi için uluslararası fiyat oranının (dış ticaret hadleri) bu ülkelerin iç maliyet oranları arasında bulunması gerekir. Çünkü ihraç malını, yurt içi üretim maliyeti ile aynı veya onun altında bir fiyattan satmak ilgili ülkeler için kârlı değildir.


#53

SORU:

Üretim olanakları eğrisinin şekli hangi durumda içbükey olmaktadır?


CEVAP:

 Çoğalan maliyet koşulları altında üretim olanakları eğrisinin şekli içbükey olmaktadır.


#54

SORU:

Üretim olanakları eğrisinin şekli hangi durumda dışbükey olmaktadır?


CEVAP:

Azalan fırsat maliyetler durumunda dönüşüm eğrisinin şekli dışbükey olmaktadır.