TEFSİR Dersi Lokman Suresi soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Otuz dördüncü ayette geçen ‘’muğayyebât-ı hamse’’
ne anlama gelir?


CEVAP:

Allah (cc)’tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği
beş bilinmeyen olarak açıklanmıştır. Buna göre kıyametin
ne zaman kopacağını, yağmurun ne zaman yağacağını,
rahimlerdeki bebeğin durumunu, insanın ileride neler elde
edeceğini, ne gibi durumlarla karşılaşacağını ve ne zaman
nerede öleceğini Allah (cc)’tan başkasının bilemeyeceği
ileri sürülmüştür. Oysa ayet dikkatlice okunduğunda
‘bilinmeyenlerin’ beş değil üç olduğu fark edilecektir.
Şöyle ki: Ayette kıyametin ne zaman kopacağı bilgisinin
sadece Allah (cc)’a ait olduğu; hiç kimsenin yarın ne elde
edeceğini ve nerede öleceğini bilemeyeceği
vurgulanmıştır. ‘Yağmuru O yağdırır’ ve ‘rahimlerdekini
O bilir’ ifadelerinde ise bu bilgiyi ‘sadece Allah (cc)’ın
bileceğine dair’ bir kısıtlama yoktur. Bu iki hususta tahsis
edatı da kullanılmamıştır. Burada sadece yağmuru Allah
(cc)’ın yağdırdığı, dolayısıyla zamanını da bildiği; yine
O’nun rahimlerdekini de bildiği ifade edilmektedir. Bu
ifadeden kesinlikle bu iki konuda Allah (cc)’tan
başkasının önceden bilgi sahibi olamayacağı anlamı
çıkmaz. Diğer bir ifadeyle ayette diğer üç konudaki
bilginin yalnız Allah (cc)’a özgü olduğu açıkça
belirtilirken yağmurun vakti ve henüz doğmamış olan
bebeğin cinsiyeti ve özellikleri hakkında böyle bir
sınırlamaya yer verilmemiştir. Bu da -klasik tefsir
anlayışının aksine- belirtilen iki konuda insanların
önceden bilgi sahibi olabileceklerini gösterir. Nitekim
çağımızda bilim bu noktaya gelmiştir. Ancak kuşku yok ki
bu, insanın belirtilen konularda veya benzerlerinde
önceden bildiklerinin mutlaka aynıyla gerçekleşeceği
anlamına gelmez. Zira olmuş ve olacak tabiat olaylarını
bütün yönleriyle eksiksiz bilen yüce Allah (cc), insanların
bilgilerini ve tahminlerini alt- üst eden yeni durumlar
yaratabilir ve böylece insanların olmasını bekledikleri
olaylar gerçekleşmeyebilir. Bu tür olaylara da zaman
zaman şahit olmaktayız.