ESTETİK VE SANAT FELSEFESİ Dersi ANTİK ÇAĞ VE ORTA ÇAĞDA ESTETİK VE SANAT FELSEFESİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Platon’un estetik kuramında sevgi yoluyla güzele ulaşma düşüncesinin merkezi bir öneme nasıl sahip olduğunu açıklayınız.


CEVAP: Bunu açıklamak için ilkin üretme veya yaratma kavramıyla neyi ifade ettiğini belirtmemiz gerekir. Platon’a göre, her insanda bedene ve cana göre üretme olmak üzere iki tür üretme ya da yaratma gücü vardır: Bedene göre üretme gücüyle kastedilen insanın üreme isteğidir: “Erkekle kadının birleşmesi doğurma işidir ve bu da bir tanrı işidir; çünkü üretme, çoğalma ölümlü varlığın ölümsüzlüğünü sağlamaktır”. Platon insanın çocuk sahibi olma isteğini kendi sınırlılıklarını aşma ve ölümsüzlüğe ulaşma isteği olarak görür. Bedensel üretme gücü ön plana çıkmış olan insanların “sevme yolu, çocuk üreterek ölümsüzlüğü sağlamaktır”. Cana veya ruha göre yaratma gücü düşünce ile üretilir. Ruh yoluyla ölümsüzlüğe ulaşmanın yolu ise en güzel düşünceleri üretmek, gençleri eğiterek ve yetiştirerek onlara erdem kazandırmakla olur. Peki, sevgi yoluyla güzele nasıl ulaşılır? Her şeyden önce sevgi, niyetsel veya yönelimseldir. Diğer bir değişle, sevgi bir şeyin sevgisidir, bir şeye yönelir, bir şey hakkındadır. Güzel, sevginin nesnesi, onun yöneldiği, onun hakkında olandır. Buna karşın çirkin ise sevginin kaçındığı, kaçtığıdır. Platon’a göre, sevginin niyetselliği aşamalıdır. Öncelikle, sevginin yöneldiği ilk şey belli bir kişinin güzel bedenidir. Bu manada sevginin nesnesi olan güzel bedenden bedene değişen bir göreceli güzel olma durumuna göndermede bulunur. Platon’a göre, belli bir bedende güzeli gören kişi bir süre sonra tüm güzel bedenlere aynı şekilde yönelecek ve sevecektir. Daha sonraki aşamada artık bedensel güzellik yerine ruhsal güzelliğin üstün olduğunu görür ve tüm güzel ruhlara yönelir. Platon’a göre, varoluşsal olarak yetkinliği ve ölümsüzlüğü arzulayan kişi beden güzelliği ile yetinmez ruh güzelliğine yönelir, tüm güzel ruhları sever. Bunların yanı sıra güzel yasaları, güzel töreleri ve güzel fikirleri sever. Ruh güzelliğini severek kişi yaşayışta, davranışta olan güzeli görür ve erdem güzelliğine ulaşır. Ruh ve erdem güzelliği ile kişi sanılar dünyasından uzaklaşır, “taslaklara değil, gerçeğin ta kendisine bağlanır.” Böylece tüm güzelliklerin en tepe noktası olan mutlak güzelin, öz güzelin bilgisine ulaşır. Platon’un iki tür üretme veya yaratma gücüyle temellendirmeye çalıştığı görüş kendi idealar kuramına uygun olarak tek tek şeylerin güzelliği ile güzelin kendisi arasındaki ayrıma uygun düşer. Onun metafiziğine göre Mutlak Güzel veya Güzel idesi gerçek varlıktır. Bedene göre güzel olan, kalıcı değildir; tek tek bedenlere göre değişir, çeşitlidir, görecelidir, geçicidir. Ancak ruha göre güzel olan ise daha kalıcı, daha bütüncül bir güzelliktir. Bu yüzden de aslında ruh güzelliğini severek kişi gerçek varlığın bilgisine ulaşır. Ruh güzelliğini ve erdem güzelliğini sevme varlığı gizlilikten kurtarır ve hakikati gösterir.