SORU: Platon’un idealar teorisini anlatınız?
CEVAP: İdealist bütünleştiriciliğin ilk ve en önemli temsilcisi olan Platon, karşı karşıya kaldığına inandığı felsefi problemlere bir çözüm getirmek amacıyla felsefe tarihinin en bütünleştirici teorisi olarak meşhur idealar teorisini geliştirmişti. Çünkü o, var olanın sadece değişen algısal görünüşlerden ibaret olmadığı kanaatindeydi. Var olan her şey tikellerden, değişen görünüşlerden ibaret olsaydı, Platon’a göre genel geçer bilgiden, sözcüklerin sabit anlamlarından ve değişmez değerlerden söz edemezdik. O, genel geçer veya ezeli-ebedi bilgilerin en azından matematikte var olduğundan, sözcüklerin değişmeyen ve anlaşmayı mümkün kılan sabit anlamlarından ve kişiden kişiye, toplumdan topluma değişmeyen mutlak değerlerin varlığından emindi. Bu yüzden var olan bütün şey türlerinin ilk örnek ya da arketiplerine karşılık gelen değişmez özler, tümel gerçeklikler ve ideal ya da kalıcı varlıklar olarak ideaların varoluşunu öne sürdü. Platon, bilginin konusu olduğuna, sözcüklerin sabit anlamlarına karşılık geldiğine, değişmez değerlerin taşıyıcısı olduğuna inandığı tümeller olarak ideaları, aynı zamanda dünyadaki bireysel fenomen ya da görünüşlerin varlık nedeni olarak değerlendirdi. O, söz konusu idealar teorisinin bütünleştiriciliğine o kadar inanmıştı ki siyaset felsefesinin problemlerini bile, ideal bir devlet anlayışı üzerinden çözme yoluna gitti. Platon idealar teorisine dayanan söz konusu kolektivist çözümünde gerçekten var olanın bu kez bütün ya da toplum olduğunu öne sürerken bireyin anlamını ve değerini bütüne olan anlamlı aidiyetinden aldığını savundu.