ESTETİK VE SANAT FELSEFESİ Dersi ANTİK ÇAĞ VE ORTA ÇAĞDA ESTETİK VE SANAT FELSEFESİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Plotinusun metafiziğinde güzel kavramı nasıl yer alır?


CEVAP: Dokuzluklar’ın bir bölümü “Güzel Üstüne” başlığını taşır. Plotinus’un metafiziği akılsal alan ve duyusal alan ikilemiyle başlar. Akılsal alan, değişmeyen, uzamsız gerçeklik alanıyken; duyusal alan uzamsal, değişen ve gerçek olmayanın alanıdır. Her iki alan da kendi içinde hiyerarşik bir varlık düzenine sahiptir. Bu hiyerarşik ontolojide akılsal alanın en üstünde “Bir” olmak üzere sırasıyla “Akıl”, ondan sonra da “Ruh” yer alır. Duyusal alanda ise cansız bedenler ve madde bulunur. Plotinus felsefesinde tüm varlıkların en üst kademesinde yer alan Bir, mutlak anlamda yalın ve tek olan, kendinde var olan ve kendi kendinin sebebidir. O, varlığa aşkındır; bölünmez, çokluk barındırmaz, bütündür ve birliktir; yetkindir, ezeli ve ebedidir. Bir’e herhangi bir düşünce, irade veya etkinlik atfedilemez; çünkü bunlar onda bölünme ve ikililik yaratır. Akıl ise çokluk içerir. Bir’in birliği bozulmadan çokluk içeren Akıl’la ilişkisini açıklamak için Plotinus sudûr (taşma) kuramını geliştirir. Bir’den ilkin Akıl taşar. Bir, güneş gibidir; akıl da ondan yayılan ışık. Akıl’dan da duyular dünyasını düzenleyen Ruh; ondan da duyular dünyası ve doğa meydana gelir. Akıl kendi nedeni Bir’i temaşa ederken kendisi başka bir varlığın, Ruh’un nedeni olur. Akıl’ın temaşa etkinliğinin amacı sadece başka bir varlığa sebep olmak değildir; aynı zamanda Bir’e geri dönmektir. Görülüyor ki, Plotinus’un metafiziğinde çift yönlü bir hareket vardır. Bir yandan Ruh’un Aklı temaşa etmesiyle evrensel ruh ortaya çıkarken öte yandan duyusal dünyayı temaşa ederek biçimlendirmesinden de bireysel ruhların bedenle buluştuğu doğa ortaya çıkar.