YAŞLILARDA GÖRÜLEBİLECEK SORUNLAR VE BAKIM HİZMETLERİ Dersi Polifarmasi ve Bakım soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Polifarmasi (çoklu ilaç kullanımı) ve uyum kapsamında özellikle ev ortamı, bakım evi gibi ortamlarda alınacak önlemler ve bakım ilkeleri nelerdir?


CEVAP:

• İlaç kullanmada isteksizlik söz konusu ise yaşlı bireyin ilacı kullanmama ya da doğru kullanmama nedeni sorgulanmalıdır. • İlaç uyumu konusunda yetersizlikler ve destek gereksinimi belirlenmelidir (Örn: Stres durumu, unutkanlık, isteksizlik, umut/ umutsuzluk). • İlaç uyumunun sağlanması için ilk basamak olarak ilacın adı ile birlikte amacının hastaya yeterince anlatılması sağlanmalıdır. • İlaç alımını destekleyen hatırlatıcıların –yemek yeme, odalardan herhangi biri, rutin aktiviteler vb- belirlenmesi gerekmektedir. • Yaşlının tedaviye uyumunu artırmak için ilaç kullanım takvimi hazırlanmalı, ilaç kutuları belirgin olarak etiketlenmelidir. Bunlar yapılırken bireyin koşulları dikkate alınmalıdır. • Hatalara yol açmamak için yeterince aydınlatılmayan ortamlarda ilaç alınması önlenmelidir. • İlaç kullanımına geçilmeden hekim önerisi ile ilaç dışı yöntem (diyet, egzersiz vb. gibi yaşam tarzı değişikliği) denenmelidir. • Yaşlının reçete edilen ilaç dışında herhangi bir ilaç kullanması engellenmelidir. • Tedaviye başlamadan önce tanı konmuş olmalıdır. • Farklı nedenlerle (önceden konan hastalık tanısı) yaşlının kullandığı başka ilaçlar varsa bu durum hekime bildirilmelidir. • İlaç dışı düzenli olarak kullanılan herhangi bir uygulama (bitkisel çay, cilde herhangi bir yağ vb. sürülmesi gibi) varsa ilgili sağlık profesyoneli ile paylaşılmalıdır. • Bir tedavi önerilen sürede bitirilmeden, başka bir ilaç kullanmaya (hekim bilgisi dışında) başlanmamalıdır. • Yan etkisi olabilecek ilaçlar hekimin önerdiği sürede kullanıldıktan sonra hekim kontrolünde kesilmelidir. • Tedavi düzenli olarak gözden geçirilmesi için kontrollere gidilmelidir. Özellikle hipertansiyon, diabetes mellitüs gibi kronik hastalıklar nedeniyle ömür boyu ilaç kullanımları gerekmektedir. Bu durumda olan bireyler bir sorun yaşanmasa ve aksi bir durum bildirilmese bile en az yılda bir kez hekim kontrolüne gitmelidir ve tedavileri gözden geçirilmelidir. • Kullanılan yolda ilaç uyumunu temelde etkilemektedir. Enjeksiyon şeklinde reçete edilen ilacın yaşlı, muhtaç ve yalnız yaşayan birey tarafından kullanılması oral tedaviye göre daha zor olacaktır. Öte yandan yutma problemleri yaşayan yaşlı bireyin oral tedaviyi diğerlerine oranla alması daha zor olabilecektir. İnhalasyon yoluyla alınan ilaçlar (astım hariç) yine kullanım zorluğu nedeniyle uyumsuzluk gösterilen grupta yer almaktadır. Özellikle oksijen uygulamaları çoğu zaman ev gibi yaşanılan ortamda yaşlı/yakınları tarafından yapılabilmektedir. Ancak oksijenin evde uygulamalarında reçete edilen sıklık, süre ve doza uygun davranılmalıdır. Gereksiz fazla sure ya da dozda kullanımı solunum merkezini baskılayarak solunumu bozmaktadır. Oksijen uygulanan bireyin ayrıca cilt bakımı ve gözlerin korunması önem taşımaktadır. Diş problemleri gibi nedenlerle yaşlıda çiğneme tabletleri yerine varsa alternatif yöntemler kullanılmalıdır. Yaşlı bireyin gerek sağlık gerekse ekonomik ve çevresel koşulları dikkate alınarak ilaç uygulama yolu belirlenmiş olmalıdır. İlaçların reçete edildiği yoldan (oral, müsküler vb) verilmesi/ uygulanması ise son derece önemlidir ve bu sağlanmalıdır. Ayrıca deri yoluyla uygulanan ilaçların emiliminde yaşa bağlı sorunlar olabilmesi nedeniyle cildin temiz, kuru ve uygun koşullarda olması sağlanmalıdır. • İlaçların reçete edildiği dozda ve sürede verilmesi/uygulanması sağlanmalıdır. İlaçların yanlış dozda kullanılması ilacın etkinliğini azaltabilirken toksik etki yaratarak da zehirleyebilir. • Reçete edilen ilaçların ilaç-ilaç etkileşimleri ilgili sağlık profesyonellerinden sorgulanmalı ve bunlara uygun (aradaki süre vb.) davranılmalıdır. • Reçete edilen ilaçların ilaç-besin etkileşimleri ilgili sağlık profesyonellerinden sorgulanmalı ve bunlara uygun (aç, tok, aradaki süre vb.) davranılmalıdır. Örneğin en önemli ve en yaygın görülen besin ilaç etkileşimlerinden biri greyfurt suyudur. Greyfurt suyu çoğu grup ilaçla etkileşmektedir. İlaç kullanımı ile birlikte greyfurt suyu tüketimi karaciğer enzim aktivasyonunda değişikliğe neden olarak ya ilaçların etkisini baskılamakta ya da toksik etkilere neden olmaktadır ve etkisi tüketiminden yaklaşık 3 gün sonraya kadar devam etmektedir. Bu nedenle ilaç kullanımı ile birlikte greyfurt suyu tüketilmemesi gerekmektedir. En çok karşılaşılan ve önemli olan diğer ilaç besin etkileşimlerinden bazıları arasında; oral demir ilacı ve/veya tetrasiklin grubu antibiyotikler ile peynir gibi kalsiyum içeriği zengin olan yiyecekler, MAOİ ile tulum peyniri, warfarine ile K vitamin (diyette azaltılmalı), levadopa ile protein tüketimi, antidepresan ilaçlar ile sarı kantoron bitkisi sayılabilir. Antiasitler, kalsiyum bileşikleri ve süt ürünleri ile etkileşime giren diğer ilaçların alımı arasında ve diğer etkileşimleri en aza indirmek için alımları arasında en az 2 saat süre olmalıdır. • Çevredeki duyumlar doğrultusunda ilaç kullanılmamalıdır. • Eğer yaşlıda mental-bilinç durumunu etkileyebilecek bunama gibi hastalıklar varsa ilaçlar yaşlının yanlış kullanımını önlemek için yaşlıdan uzak tutulmalıdır. • Kullanılan ilaçların saklama koşulları bilinmeli ve ev gibi ortamlarda ilaçların doğru saklama ve taşıma koşullarına uygun hareket edilmelidir. Örneğin insulin gibi subkutan ve kişinin kendisinin ya da yakınlarının uygulayabileceği ilaçlarda uygulanacak ilacın saklanacak yer ve sıcaklık derecesine (buzdolabı, +4 derece vb), uygulamadan ne kadar süre önce çıkarılacağına ve bir yerden bir yere taşınırken taşıma kurallarına (soğuk zincir uygulanma durumu) uygun davranılmasına dikkat edilmelidir. • Kullanılan ilaçların önemli yan etkileri ve zehirlenme belirtileri öğrenilmeli ve bu yan etkiler geliştiğinde yaşlının zarar görmesi engellenmeli ve hemen bilgi verilmelidir. Örneğin; antihipertansif ilaç kullanımı sırasında hipotansiyon gelişme olasılığı bilinmeli ve baş dönmesi, baygınlık vb. belirtiler de sağlık kuruluşuna başvurulması sağlanmalıdır. Antidiyabetik ilaç kullanımlarında hipoglisemi gelişme riskine karşın yaşlı birey yanında şeker ve hastalığını belirten bir kart taşımalıdır. Kan glukoz düşmelerinde yine baş dönmesi, göz kararması, bayılma ve baygınlık hissi yaşanabilmektedir. Bir diğer örnek ise antikoagülan/antiagregan ilaç kullanımlarında verilebilir. Bu ilaçların kanama riski yaratabileceği öğrenilmeli ve idrarda, balgamda, kusmukta dışkıda kan /katran rengi dışkı, hipotansiyon, taşikardi, ciltte peteşi, ekimoz, purpura ve baş dönmesi gibi iç kanama belirtileri dahil olmak üzere kanama bulguları saptandığında sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ayrıca digoksin gibi ilaç kullanımlarında özellikle yaşlılık döneminde renkli haleler görme, bulantı, kusma gibi belirtiler gelişmesi zehirlenme belirtilerini akla getirmeli ve sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Diğer zehirlenme belirtileri arasında; kanamalar, solunum değişiklikleri, bilinç değişiklikleri, ishal, bayılma (senkop) ve nöbetler yer almaktadır.