SORU: Rönesans düşüncesine yön veren diğer felsefi akımlar nelerdir?
CEVAP: Rönesansta öne çıkan felsefi akımlardan biri de Stoacılıktır. Örneğin Petrarca, Stoacılardan etkilenerek söylemlerinde bu akımın görüşlerini dillendirmişti. Genelde etik bir dünya görüşü olan bu akım, bir yaşama biçimi önerisiyle dönemin üst düzey aileleri ve eğitimli sınışarı üzerinde etkili olmuştur. Seneca klasik Stoacı ilkeyi kabul etmiştir. Ona göre doğaya uygun yaşamak ahlaklılığın temeliydi ve Doğa ile akıl özdeşti. Doğaya uygunluk akla uygunluk demekti. Yine bir etik öğreti olan Epikürosçuluk da yaşamın hazlarını yakalama ve mutlu bir yaşam sürme gibi öğütleriyle Rönesansta kendine epey yandaş bulmuştur. Hazzı biricik mutluluk kaynağı olarak gören Epikürosçuluk, Ortaçağda çok yanlış yorumlanmış bir akımdı. O dönemde Epikürosçu demek putperest, pagan, doğru yoldan sapmış gibi anlamlara geliyordu ve ayrıca yüksek tinsel değerlere sırtını çevirmiş sadece basit dünyasal hazlar peşinde koşan kişileri niteleyen bir sıfat durumundaydı. Oysa gerçek Epikürosçulukta bedensel hazlar değil, tinsel hazlar ön planda gelir. Bedenin acısızlık içinde olması bedensel haz olarak yeterlidir. Tinsel hazlar ise daha doyurucu ve süreklidir. İnsanı gerçek mutluluğa götüren tinsel hazlardır ve bu da yine bir bakıma bilgece yaşama işaret etmek demektir. Bu vurgu içinde Epikürosçuluğun da gerçek değeri ve anlamı yine Rönesans döneminde anlaşılmaya başlanmıştır. Bu dönemde kuşkuculuğun da bir ölçüde etkisi olmuştur. İlkçağ kuşkucularının Rönesans döneminde bir keşfi ve bunların felsefelerinden etkilenerek belli bir dünya görüşü oluşturma edimi de karşımıza çıkmaktadır. Montaigne bunun bir örneğidir. Son olarak Atomcu görüşlerin sözü edilebilir. Rönesansta atomculuk Demokritos’tan ziyade Epiküros üzerinden ele alınmıştır. Çünkü Epiküros felsefesi, tıpkı Stoa felsefesi gibi, doğanın yapısına ilişkin belli bir yaklaşımı içermesinin yanı sıra, özellikle ruhsallık ve ahlak konusundaki önerileriyle etkili olmuştur. Oysa Demokritos’un insana değgin görüşleri henüz iyice dikkati çekecek olgunlukta belirmemişti. Bu nedenle Rönesans döneminde özellikle bir yaşam tarzına yol açma bakımından Epikürosçuluk belli sayıda insanlar üzerinde etkisini göstermiştir.