RUSYA TARİHİ Dersi RUSYA İMPARATORLUĞUNDA DEĞİŞİMLER soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Rusya Hristiyanlığı hangi çar döneminde kabul etmiş ve bunun nasıl etkileri olmuştur?


CEVAP: Hıristiyanlık (Ortodoksluk) resmen ilk defa Kiyev Knezi I. Vladimir (978-1015) tarafından 988’de kabul edildi. Ruslar İdil boyundaki Türklerden (İdil-Kama Bulgarları) takriben 70 yıl sonra resmi bir dine sahip oluyorlardı. Hıristiyanlığın devlet dini olarak kabul edilmesi Rusya tarihinde yeni bir devrin başlangıcıdır. Kiyev Rusya’sı Ortodoksluğu seçmekle Bizans medeniyeti çevresine girmiş oldu (Ortodoksların merkezi İstanbul idi). Vladimir Hristiyanlığı kabul edince Rus kilisesi İstanbul patriğine tabi bir metropolitlik sayıldı. Kilise teşkilatı bir hiyerarşiye dayandığından, bunun Rus devlet sistemine de tesiri kaçınılmazdı. Kiyev şehri Rusya’nın yalnız siyasi değil, aynı zamanda dini merkezi haline geldi. Birçok dini bölge ve piskoposluklar meydana getirildi; piskoposluklar küçük cemaatlere bölündü. En kü- çük mahalle, kilise teşkilatı vasıtasıyla piskoposa, piskoposlar da Kiyev’deki metropolite bağlandıklarından, Kiyev metropoliti Rusya’nın yüksek ruhani başkanı oldu. Manastırlar (keşişhaneler) kurulmaya başlandı. Vladimir’in Hristiyanlığı kabulünden 120 yıl kadar önce Bizanslı papaz Kiril tarafından Balkan Slavları için hazırlanan bir alfabe Rusya’ya girdi; aynı zamanda Balkanlardaki (Bulgar Slavcası) din kitapları da benimsendi. Bu suretle Ruslar hem alfabelerini, hem dinlerini hazır olarak dışardan almış oldular. Kilise Slavcası XVIII. Yüzyıla kadar Rusların din ve edebiyat dili idi. Ayrıca manastırlarda kaleme alınan vakayinameler (letopis) Rus tarih yazıcılığı için önemli vesikalar oldu. Esasen Rusya’da okur-yazar tabakası bilhassa ruhaniler ve rahiplerden ibaretti. Moskova Knezliği kuvvetlendikçe, Moskova şehrini merkez kabul eden metropolitliğin mevkii de yükseldi. Metropolitler, knezin en yakın adamları olup, devlet işlerine de bakarlardı. 1550’de Rusya’da 200 kadar manastır vardı. Manastırlara ait topraklarda köleler çalıştırılıyordu. XVII. Yüzyılda patrikliğin 35 bin kölesi mevcuttu.