İSLAM HUKUKUNA GİRİŞ Dersi İSLAM HUKUKUNUN OLUŞUMU VE TARİHSEL GELİŞİMİ soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU: Sahabe-i Kiram Dönemindeki İctihad faaliyetinin özellikleri nelerdir?


CEVAP: Bu dönede ictihad faaliyetlerinin taşıdığı bazı özellikleri şu şekilde sıralamak mümkündür: • İctihad geniş bir şekilde uygulanmış ve teşvik edilmiştir. Bu hususu Hz. Ömer’in Ebu Musa elEşarî (ö. 44/665) ve Kadı Şureyh’e (ö. 78/697) gönderdiği metinlerde gözlemlemek mümkündür. Özellikle ilk iki halife döneminde istişareye dayalı karar açıklamanın örnekleri de bulunmaktadır. Bu dönemde görülen ictihad faaliyetleri somut meseleleri çözmeye yöneliktir. Farazi fıkıh olgusuna rastlanmamaktadır. • Sahabe ictihad sonucu ulaşılan hükümleri, nassların açık hükümleriyle bağlayıcılık açısından aynı derecede tutmamış, bu hususu ısrarla vurgulamıştır. Bu dönem fakihleri, ictihadın hata ihtimaline açık ve göreceli bir sonuç verdiğinin bilincinde olarak bu metodu kullanmıştır. Bundan dolayı aynı konuda farklı ictihadlarda bulunabilmişler ama birbirlerini itham etmemişlerdir. • Bu dönemde, belli illet ve hikmetlere dayandığı düşünülen nasların, zamanın ve şartların etkisi sonucu illetlerinde bir değişme yaşandığı kanısıyla, gâî (amaçsal) yoruma tabi tutuldukları görülmektedir. Hz. Ebu Bekir döneminde, Hz. Ömer’in talebi doğrultusunda müellefe-i kulûb uygulamasına son verilmesi, ehl-i kitap hanımlarla evlenmek caiz olduğu halde Hz. Ömer’in bazı idarecilere bu konuda kısıtlama getirmesi, yine Hz. Ömer’in kıtlık yılında hırsızlık cezasını uygulamaması, Irak topraklarının statüsünün belirlenmesinde benzerlerinden farklı bir uygulamada bulunması bu çerçevede değerlendirilebilecek örneklerdendir. Nassların gâî yoruma tabi tutularak lafızlarının aşılması oldukça hassas bir konudur. Bu tavrın genel bir kural haline getirilmesi ise hukuk emniyetini ihlal edici bir durumdur. Söz konusu örneklere sahabe döneminde rastlanması, bu kuşağın nassların ortaya çıktığı bağlamı ve ilk uygulanışlarını bizzat yaşamalarından, lafzî ve gâî yorum arasındaki dengeyi kurabilecek yeterliliğe sahip olmalarından kaynaklanmıştır. • Sahabe dönemi hukukçuları nas bulunmayan konularda çözüme ulaşmak için ictihad etmişlerdir. Bu hususta kendilerine rehberlik eden ana unsur, Hz. Peygamber’le birlikte olmanın, onun hukuki konulardaki yaklaşım tarzına tanık olmanın kazandırdığı meleke olmuştur. Nas bulunmayan konularda bazen Hz. Peygamber dönemindeki bir olayla benzerlik kurmuşlar, bazen de fayda ve maslahat açısından konuya yaklaşarak uygun gördükleri çözümü benimsemişlerdir. Yaptıkları ictihad faaliyeti genel olarak re’y adı altında ifade edilmiştir. Sahabe döneminde nas bulunmayan konularda çözüm getirme çabasını ifade eden re’y, sonraki dönemlerde sistemleşmiş, kıyas, istihsan, ıstıslah gibi kısımlara ayrılmıştır.