SORU: Sosyal mahrumiyetlerin olduğu durumlarda insanların dine yönelişi nasıldır?
CEVAP: Benzer bir eğilim, sosyal mahrumiyetler karşısında da söz konusudur. Yaşadığı toplum içerisinde bireysel kimliğini tehdit eden çeşitli engellerle karşılaşan, ekonomik ve sosyal statüsünü kaybedenler; kendilerini toplumdan soyutlanmış kimsesiz kalmış hissedenler, doğal olarak sosyal destek bulacaklarına inandıkları hedeflere yönelebilirler. Bu noktada özellikle dinî gruplar, cemaat ve tarikatlar, besledikleri birliktelik ve kardeşlik ruhuyla sosyal destek arayanlar için eşsiz ortamlar sunar. Dinî gruplar, sağladıkları maddi ve manevi imkânlarla bir taraftan toplumda haksızlığa ya da başarısızlığa uğramış insanla dayanışmaya yönlendirirken, diğer taraftan da onlara kaybettikleri sosyal statüyü, aidiyet duygusunu ve sosyal kimlik algısını yeniden kazandırabilir. Böylece grup içinde sürüp giden değerler sistemi içselleştirilerek yeni bir dindarlık şekli gelişebilir.