SANAT TARİHİ Dersi Tarih Öncesi ve İl Çağ'da Anadolu, Mezopotamya ve Eski Mısır Sanatı soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Sümer uygarlığı ve sanatı hakkında bilgi veriniz?


CEVAP:

Sümerler, Dicle ve Fırat Nehirleri arasında, sonradan Babil olmuş ve günümüzde de Bağdat’tan Basra Körfezi’ne kadar olan bölgede yaşamışlardır. Sümer uygarlığının bilinen en eski merkezi Uruk’dur. Kentte Sümerlere özgü bir yapı türü olan zigguratlar yani kule tapınaklar bulunur. MÖ 3500 ile MÖ 3100 arasında yapılmış, badanalı tuğla duvarlarıyla Uruk’taki (modern adı Warka) Beyaz Tapınak, tapınak yapısıyla taçlandırılan zigguratların ilk örneklerinden biridir. Tapınağın planı Lagaş kentinin idarecisi Gudea heykelinin kucağındaki levhaya kazınmış yapının planı gibidir (s. 14, Resim 1.12) (Roth 2000:221). Bir diğer önemli ziggurat ise Ur kentindeki Nannar’ın zigguratıdır (s. 14, Resim 1.13).

Kentsel mimaride, bölgede ahşap az bulunduğu için bir çeşit zift harcına yatırılmış koruyucu ateş tuğlası tabakasıyla kaplı çamur tuğla kütleleri kullanılmıştır (Roth 2000:221). Bu dönemde sadece tapınak değil, kerpiç ve tuğlanın yapı malzemesi olarak
kullanıldığı saray yapıları ve bilinen en eski kubbe örneğinin uygulandığı mezar yapıları da inşa edilmiştir.

MÖ üçüncü binin ikinci çeyreğinde yeni bir toplumsal düzen yaratan Sümerlerin MÖ 3200 yıllarında geliştirdikleri çivi yazısı, üç bin yıla yakın bir süre boyunca Akkad, Babil, Pers, Hitit ve Urartu gibi bir çok toplum tarafından kullanılmış ve Fenike kıyılarında geliştirilen alfabe yazısına öncülük etmiştir (Köroğlu 2011:22). Çivi yazısı ile ilgili olarak bu dönemde “yazıcılık” mesleği oluşmuştur. Kil tabletlerin üzerine işaretleri basmak ve silindir biçimli mühürlere kazımak yazıcıların işidir. Tabletler ve silindir mühürler bu döneme özgü bulgulardır (s. 14, Resim 1.14). Mühürler üzerinde armaya benzer biçimde iç içe yerleştirilmiş asker ya da hayvan figürlerinden oluşan savaş ya da av sahneleri ile halkın günlük yaşamından alınan sahnelerin oluşturduğu iki konu işlenmiştir (Pischel 1983:25-26).

Sümerlere ait, dinsel amaçlı olarak seri üretildiği anlaşılan çok sayıda kabartma levha ve heykelcik bulunmaktadır. Ortasındaki delikten geçen bir çivi ile tapınak duvarına asıldığı anlaşılan kireçtaşı bir kabartmada, Lagaş kralı Ur-Nanşe, tapınak inşası için sepet içinde tuğla taşırken gösterilmektedir (s. 15, Resim 1.15).

Tanrıların, kralların, önemli devlet adamlarının ve kentin önde gelenlerinin tasvir edildiği
Sümer heykelleri, genellikle hareketsiz, ağır ve dinsel niteliktedir. Heykellerin üzerinde belden üstü çıplak, sağ omuzu açıkta bırakan ve tek parçadan oluşan bir elbise bulunmaktadır. Eller ise ibadet pozisyonunda göğsün üstünde birleştirilmiş durumdadır.
Sümer sanatının önemli örneklerini oluşturan kral mezarlarından ele geçen zengin armağanlar, altın başta olmak üzere, Uzak Doğu’dan geldiği anlaşılan değerli taşlar ile yapılmış takılar, süs eşyaları ve müzik aletleri Sümer sanatının önemli eserleri içinde yer alırlar.