SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE HALKLA İLİŞKİLER Dersi Sürdürülebilirlik, Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Halkla İlişkiler soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Sürdürülebilir kalkınmanın boyutları nelerdir? 


CEVAP:

Sürdürülebilir kalkınmanın, kavram olarak tartışılmaya ve kullanılmaya başlandığı günden bu yana genellikle kabul edilen üç boyutu bulunmaktadır.
Sosyal sürdürülebilirlik: Yiyecek, içecek ve barınma gibi temel insan ihtiyaçlarının ve daha ileri derecede güvenlik, özgürlük, iş ve eğlence faaliyetleri gibi sosyal ve kültürel ihtiyaçların sürekli olarak karşılanmasıdır. Sosyal sürdürülebilirlik daha çok bireylerin ihtiyaçları üzerine yoğunlaşmıştır. Sosyal olarak sürdürülebilir bir sistem, eşitlik dağılımını; sağlık ve eğitim, cinsiyet eşitliği, politik sorumluluk ile katılımı içeren sosyal hizmetlerin yeterli düzeyde gerçekleştirilmesini sağlamalıdır.
Ekolojik/çevresel sürdürülebilirlik: Biyolojik sistemlerin ve ekosistemlerin üretkenliğinin ve işlevlerinin sürekliliğini ifade etmektedir. Uzun vadede ekolojik sürdürülebilirlik genetik kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin korunmasını, buna karşılık kısa vadede yapılan düzenlemeler ise ekosistemlerin uzun vadede kalıcılığını sağlamak için gerekli olmaktadır. Ekolojik/Çevresel olarak sürdürülebilir bir sistem, kaynak temelini sabit tutmalı, yenilenebilir kaynak sistemlerinin ya da çevresel yatırım fonksiyonlarının istismarından
kaçınmalı ve yenilemeyen kaynaklardan yalnızca yatırımlarla yerine yeterince konulmuş olanları tüketmelidir. Bu süreç, ekonomik kaynak olarak sınıflandırılmayan, biyolojik çeşitlilik, atmosferik denge ve diğer ekosistem işlevlerinin korunmasını da içermelidir.
Ekonomik sürdürülebilirlik: Sürdürülebilir ekonominin en önemli elemanı nüfus artışı, doğal-beşerî yeteneklerin teknolojik yenilikleri başaracak şekilde geliştirilmesi ile ekonomik gelişmenin sağlanmasıdır. Ekonomik olarak sürdürülebilir bir sistem, mal ve hizmetleri süregelen esaslara dayanarak üretebilmeli, hükûmet ve dış borçların yönetilebilirliğini sürdürebilmeli, tarımsal ve endüstriyel üretime zarar veren sektörel dengesizliklerden sakınmalıdır.