MODERN ORTADOĞU TARİHİ Dersi Arap Yarımadası: Suudi Arabistan ve Yemen soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Suudi Arabistan’ın uluslararası siyaseti nasıl
açıklanabilir?


CEVAP:

Suudi Arabistan kuruluşundan beri Arap Birliği
Teşkilatı’nın üyesi olmakla birlikte, Birliğe karşı zaman
zaman mesafeli duruşu ile onu etkisiz kılmıştır. Arap
Dünya’sının en önemli ülkelerinden biri olan Mısır ile
daima iyi ilişkiler geliştirmeye özen gösteren Suudi
Arabistan, özellikle Cemal Abdunnasır’ın Pan-Arabizm
fikrine karşı da soğuk durmuştur. Hatta buna karşılık
İslam Birliği fikrini desteklemiş ve ön plana çıkarmıştır.
Buna rağmen Filistin meselesinde ve İsrail karşıtlığında
Mısır’ın yanında yer almış, hatta maddi destekler
sunmuştur. Ancak Nasır döneminde yaşanan Yemen
meselesinde ise Mısır’ın politikalarına karşı sert tavır
almıştır. Diğer taraftan 1945’lerden itibaren yaşanan Arap
Birliği-İslam Birliği tartışmaları, 1969 yılında İslam
Konferansı Örgütü’nün (İKÖ,) (şimdiki ismi İslam
İşbirliği Teşkilatı (İİT) kuruluşunu da sağlamıştır. İsrail’e
desteğinden dolayı ABD ve bazı Avrupa ülkelerine
OPEC’in 1973 yılında başlattığı petrol ambargosunun
başını Suudi Arabistan çekmiştir. Bir taraftan ABD ile
ilişkilerini geliştirirken paradoksal bir şekilde ABD’nin
baskısı ile 1979’da Camp David’de Mısır ile İsrail
arasında yapılan anlaşmaya da karşı çıkmış; hatta bu
yüzden Mısır’a uygulanan Arap ambargosunun da başını
çekmiştir. Aynı süreçte 1981 yılında Reagan yönetimine
ABD kongresinin getirdiği kısıtlamaları devre dışı
bırakmak için gizlice 32 milyar dolar para yardımı
yaparak, Nikaragua sorununun halledilmesini sağlamıştır.
Bütün bu örnekler Suudi Arabistan’ın dış politikada
oldukça pragmatist hatta bir ölçüde makyevelist bir
yaklaşım sergilediğini göstermektedir.