TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ Dersi KURULUŞ DÖNEMİ (SÜLEYMANŞAH VE I. KILIÇ ARSLAN) soru detayı:
SORU:
Türkiye Selçuklu Devleti’nin Büyük Selçuklulara bağlı olarak kurulduğunu savunan görüşlerin dayanakları nelerdir?
CEVAP:
Bu görüşlerden ilkini savunanlar, Sultan Alp Arslan veya Sultan Melikşah yaşarken, hükümranlığın (egemenlik) ortak kabul etmeyeceği ilkesine dayanarak, ikinci bir sultanın değil, ancak tâbi bir melikin var olabileceğini öne sürmüşlerdir. Bu nedenle, Süleyman Şah Anadolu’ya büyük sultan tarafından atanmış olmalıdır. Ayrıca, Süryani Mihail’in yazdığı eserde, Alp Arslan’ın Anadolu’yu, savaşının akışını değiştiren kahramanlığı dolayısıyla, Süleymanşah’a verdiğini yazmaktadır. Buna dayanarak Türkiye Selçuklu Devleti’nin, Sultan Alp Arslan döneminde ve ona tâbi olarak kurulduğunu kabul edenler bulunmaktadır. Kutalmış taht mücadelesini kaybettiğinde yanında bulunan Mansur ve Süleymanşah ile diğer oğulları Alp Arslan tarafından hapse atılmışlardı. Nitekim onlar hakkında 1073-1074 yıllarında Urfa civarında tarih sahnesine çıktıkları döneme kadar, çağdaş kaynaklarda her hangi bir kayda rastlanmamıştır. Bu nedenle Melikşah tahta geçtiğinde yaşanan mücadeleler sırasında, Kutalmışoğulları’nın hapisteyken bile İsfahan’da tehdit oluşturdukları düşünülerek, adeta sürgün şeklinde Anadolu’ya gönderildikleri iddia edilmektedir. Ancak, I. Kılıç Arslan sultan ünvanını Melikşah’ın ölümünden sonra almıştır ve Süleymanşah’ın daha önce sultan ünvanı aldığı gözden kaçırılmıştır. Ayrıca,
Kutalmışoğulları’nın Suriye ve Filistin’de, Selçuklu Devleti’ne bağlı olarak faaliyet gösteren iki Türkmen beyi arasında cereyan eden mücadelede, Selçuklu- Abbasi Halifesi karşıtı blokta yer almış ve iki kardeş yeniden esir düşmüşlerdir. O halde Melikşah tarafından görevlendirilmiş olsalardı böyle bir hadisenin içinde bulunmamaları gerekirdi. Nitekim Melikşah, daha sonra siyasî olayların seyri içerisinde anlatılacağı üzere, Kutalmışoğulları üzerine Anadolu’ya üç defa ordu göndermiş, onlara karşı Bizans’la anlaşma yaparak düşmanca bir politika izlemiştir. Buna karşılık Süleymanşah da onlarla rekabetten kaçınmamış; hatta Şiîlerle İşbirliği etmeyi bile denemiştir.