ESKİ TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞ: BİÇİM VE ÖLÇÜ Dersi BENDLERDEN OLUŞAN NAZIM BİÇİMLERİ: MUSAMMATLAR soru detayı:

PAYLAŞ:

SORU:

Terkîb-i Bend ya da terkîb-bend nedir?


CEVAP:

Terkîb-i bend “bend(ler)i bir araya getirmek” anlamındadır. Edebiyat terimi olarak ise her bendindeki beyit sayısı genellikle 6 ile 10 arasında olan ve en az üç bendden meydana gelen bir nazım biçiminin adıdır. Terkîb-i bendlerde her bende hâne ya da terkîb-hâne; bendleri birleştiren beyitlere ise vâsıta veya bendiyye denir. Bu iki terimin yerine sadece bendin kullanıldığı da görülmektedir. Terkîb-i bendlerde her bend vasıta beyti dışında kaside ve gazel gibi kafiyelidir. Vasıta beyti ise hem ait olduğu bendden hem de diğer bendlerden ve bendlerin vasıta beyitlerinden bağımsız olarak kendi için de kafiyelidir. Bazı terkîb-i bendlerde vasıta beyitlerinin birinci bendle aynı kafiyede olmak üzere kendi içinde kafiyelenmiş olduğu da görülür. Kafiye düzeni terkîbi bendi diğer musammatlardan ayıran en önemli özelliktir: 1. aa xa xa xa xa... yy; bb xb xb xb xb... zz, . . . 2. aa xa xa xa xa... aa; bb xb xb xb xb... aa, . . . Terkîb-i bendlerde bu iki kafiye düzeninden en çok kullanılmış olanı ilkidir. İkinci kafiye düzeni bu nazım biçiminde nadir olarak kullanılmıştır.

Bendlerin beyit sayıları hakkında bir genelleme yapmak zordur. Ayrıca eşit sayıda beyitten oluşanlar çoğunlukta olmakla birlikte birbirine göre eksik ya da fazla beyitli bendlerden oluşmuş terkîb-i bendler de vardır. Terkîb-i bendler mersiye, övgü, yergi, sosyal eleştiri gibi çok farklı konularda yazılmış manzumelerdir. Sakinâmeler gibi bazı edebî türlerde de bu nazım biçiminin kullanıldığı görülmektedir. Mersiye (=ağıt) türünün en güzel örnekleri de bu nazım biçimiyle yazılmıştır. Terkîb-i bend, edebiyatımızda çok kullanılmış nazım biçimlerindendir. Türk edebiyatında en ünlü terkîb-i bend, Ruhî-i Bağdadî (öl. 1605)’nin her bendi 8 beyitten oluşan 17 bendlik manzumesidir. Ruhî’nin bu terkîb-i bendi çok beğenilmiş; birçok şair tarafından da tanzîr edilmiştir (aynı vezin ve kafiye kullanılarak onu andıran bir şiir yazılmıştır). Ancak bu nazîreler içinde en beğenileni Ziya Paşa (öl. 1880)’nın yazdığı nazîre olmuştur.